Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 367
1. Tâ, sîn, mîm. [376]
2. Bunlar, apaçık kitabın âyetleridir.
3. Sen, inanmıyorlar diye neredeyse kendini helâk edeceksin.
4. Dilersek onlara gökten bir mucize indiririz de mecbur kalıp boyun eğerler.
5. Onlara Rahmân'dan hiçbir yeni hatırlatma gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.
6. Nitekim Kur'ân'ı da yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir.
7. Yeryüzüne bir bakmazlar mı? Orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirdik.
8. Şüphesiz bunda yaratıcının varlığına dair kesin delil vardır; ama çoğu iman etmezler.
9. Şüphesiz senin Rabbin, mutlak galip ve sonsuz merhamet sahibidir.
10. (10-11) Hani Rabbin Mûsâ'ya, “O zâlimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Hâlâ sakınmayacaklar mı onlar?” diye seslenmişti. [377]
11. (10-11) Hani Rabbin Mûsâ'ya, “O zâlimler topluluğuna, Firavun'un kavmine git! Hâlâ sakınmayacaklar mı onlar?” diye seslenmişti. [377]
12. Mûsâ şöyle dedi: “Ey Rabbim! Doğrusu, beni yalanlamalarından korkuyorum.”
13. “Bu durumda içim daralır, dilim dönmez. Onun için Hârûn'a da peygamberlik ver!”
14. “Onlara karşı benim bir suçum var. Beni öldürmelerinden korkuyorum.”
15. Allah şöyle buyurdu: “Hayır! Asla endişe etme! İkiniz, mucizelerimizle gidiniz. Şüphesiz biz, sizinle beraberiz, işitmekteyiz.”
16. (16-17) “Firavun'a gidiniz: ‘Biz, âlemlerin Rabbinin peygamberleriyiz; İsrâiloğullarını bizimle beraber gönder!' deyiniz.”
17. (16-17) “Firavun'a gidiniz: ‘Biz, âlemlerin Rabbinin peygamberleriyiz; İsrâiloğullarını bizimle beraber gönder!' deyiniz.”
18. (18-19) Firavun dedi ki: “Seni küçükken elimizde büyütmedik mi? Yanımızda yıllarca kalmadın mı? Oysa sen sonunda yapacağını yaptın. Sen nankörlerdensin.”
19. (18-19) Firavun dedi ki: “Seni küçükken elimizde büyütmedik mi? Yanımızda yıllarca kalmadın mı? Oysa sen sonunda yapacağını yaptın. Sen nankörlerdensin.”