Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 262
1. Elif, lâm, râ. Bunlar, kitabın ve apaçık bir Kur'ân'ın âyetleridir. [248]
2. İnkâr edenler zaman zaman, “Keşke Müslüman olsaydık!” diye derin bir özlem duyarlar.
3. Bırak onları, yesinler, eğlensinler ve boş ümitler onları oyalayadursun. İleride yaptıklarının yanlış olduğunu bilecekler.
4. Biz, hiçbir toplumu ilâhî kitaptan haberdar kılmadan helâk etmedik. [249]
5. Hiçbir millet, kendi ecelini ne ileri alabilir ne de geciktirebilir.
6. Dediler ki: “Ey kendisine Kur'ân indirilen! Sen mutlaka bir delisin.”
7. “Doğru sözlülerden isen, bize melekleri getirsene!”
8. Biz melekleri ancak bir amaç için indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.
9. Kur'ân'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. [250]
10. Andolsun ki senden önce gelip geçmiş topluluklar arasından peygamberler gönderdik.
11. Onlar, gelen peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
12. Böylece biz de o alayı suçluların kalplerine sokarız.
13. Geçmişteki milletlerin durumu ortada iken, yine de ona inanmazlar.
14. (14-15) Onlara gökten bir kapı açsaydık da oraya çıkmaya koyulsalardı; “şüphesiz ki gözlerimiz döndü; hayır, büyüye uğramış bir topluluk olduk” derlerdi. [251]
15. (14-15) Onlara gökten bir kapı açsaydık da oraya çıkmaya koyulsalardı; “şüphesiz ki gözlerimiz döndü; hayır, büyüye uğramış bir topluluk olduk” derlerdi. [251]