Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 236
5. Babası, “Yavrucuğum!” dedi, “Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır.”
6. “İşte böylece Rabbin seni seçecek, sana olayların ve sözlerin yorumunu öğretecek. Tıpkı bundan önce ataların İbrâhim ve İshâk üzerine o nimeti tamamladığı gibi, hem senin hem de Ya‘kûb soyunun üzerinde nimetini tamamlayacaktır. Çünkü senin Rabbin her şeyi bilendir; hikmet sahibidir.”
7. Andolsun ki, Yûsuf ve kardeşlerinde, almak isteyenler için dersler vardır.
8. Kardeşleri dediler ki: “Yûsuf ile kardeşi, babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanılgı içindedir.”
9. “Yûsuf'u öldürün veya onu bir yere atın ki babanızın sevgi ile yönelişi yalnız size kalsın! Ondan sonra da tövbe ederek iyi kimseler olursunuz.”
10. Onlardan biri, “Yûsuf'u öldürmeyiniz; eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da, geçen kervanlardan biri onu alsın” dedi.
11. Dediler ki: “Ey babamız! Sana ne oluyor da Yûsuf hakkında bize güvenmiyorsun? Oysa biz, onun iyiliğini istemekteyiz.”
12. “Yarın onu bizimle beraber gönder de, bol bol gezsin, oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.”
13. Ya‘kub şöyle dedi: “Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken, onu bir kurdun yemesinden korkarım.”
14. Dediler ki: “Hakikaten biz böylesine kalabalık olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten aciz kimseler sayılırız.”