Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 227
46. Allah, “Ey Nûh! O senin ailenden değildir. Çünkü o, doğru olmayan bir iş yapmıştır. Öyleyse, hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme. Doğrusu, câhillerden olman konusunda seni uyarıyorum” dedi.
47. Nûh, “Rabbim! Doğrusu, hakkında bilgim olmayan şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni affetmezsen ve bana merhamet etmezsen kaybedenlerden olurum.” dedi.
48. “Ey Nûh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara, bizden bir esenlik ve bereket olmak üzere gemiden in!” denildi. Ama birçok topluluğun geçimini de sağlayacağız. Sonra onlara, bizden acıklı bir azap değecektir.
49. “Ey Muhammed! İşte bunlar sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bundan önce onları ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret! Çünkü iyi sonuç, sakınanlarındır.”
50. ‘Âd kavmine de kardeşleri Hûd'u gönderdik. Dedi ki: “Ey kavmim! Allah'a kulluk ediniz. Sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. Yoksa sırf yalan uyduranlardan olursunuz.” [209]
51. “Ey kavmim! Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak beni yaratana aittir. Düşünmüyor musunuz?”
52. “Ey kavmim! Rabbinizden af dileyiniz. Sonra, O'na tövbe ediniz ki, size gökten bol bol yağmur göndersin, gücünüze güç katsın. Günah işleyerek Allah'tan yüz çevirmeyiniz.” [210]
53. Dediler ki: “Ey Hûd! Sen bize açık bir mucize getirmedin, biz de senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz.”