Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 21
135. Yahudiler ve Hıristiyanlar, Müslümanlara şöyle dediler: “Doğru yolu bulmanız için Yahudi ya da Hıristiyan olunuz.” De ki: “Hayır! Biz, Hanif olan İbrâhim'in yoluna uyarız. O, müşriklerden değildi.”
136. “Biz, Allah'a ve bize indirilene; İbrâhim, İsmail, İshak, Yakub ve onların torunlarına indirilene; Mûsâ ve İsâ'ya verilenlere, Rableri tarafından diğer peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbirisinin arasında fark gözetmeksizin inandık ve biz sadece Allah'a teslim olduk” deyiniz.
137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka ayrılık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir; bilendir.
138. Biz Allah'ın manevi rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz sadece O'na kulluk ederiz.
139. De ki: “Allah hakkında bizimle mücadele mi ediyorsunuz? Halbuki O, bizim de Rabbimizdir, sizin de. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O'na gönülden bağlanmışız.”
140. Yoksa siz, İbrâhim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarının Yahudi yahut Hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: “Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah katında bir tanıklığı gizleyenden daha zâlim kimdir? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.”
141. Onlar bir ümmetti, gelip geçtiler. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da size aittir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmeyeceksiniz.