Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 122
83. Peygambere indirileni duydukları zaman gerçeği anlamalarından dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: “Ey Rabbimiz! İman ettik; bizi şâhit olanlarla beraber yaz!”
84. “Rabbimizin bizi dürüst ve erdemliler arasına katmasını o kadar şiddetle arzuladığımız halde, nasıl Allah'a ve bize indirilen hakikate inanmakta zaaf gösterebilirdik?”
85. Bu inançları karşılığı Allah onlara, içinde süreli kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetleri ödül olarak verdi. İyi hareket edenlerin ödülü işte budur.
86. İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar yakıcı ateşe mahkûmdurlar.
87. Ey iman edenler! Allah'ın size helâl kıldığı iyi ve temiz şeyleri haram kılmayınız ve sınırı aşmayınız. Allah sınırı aşanları sevmez.
88. Allah'ın size verdiği rızıklardan helâl ve temiz olarak yiyiniz ve inandığınız Allah'tan sakınınız.
89. Allah sizi, kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz. Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun kefâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek ya da bir köle âzat etmektir. Bunları bulamayan kişi üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde, yeminlerinizin kefâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz. [104]