Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 11
70. “Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir inek olduğunu bize açıklasın, nasıl bir inek keseceğimizi anlayamadık. Biz, inşallah emredileni yerine getiririz” dediler.
71. Mûsâ dedi ki: “Allah şöyle buyuruyor: O inek, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan, hiç alacası bulunmayan bir inektir.” “İşte şimdi gerçeği anlattın” dediler ve bunun üzerine onu bulup kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi.
72. Hani siz, bir adam öldürmüştünüz ve kâtili hakkında birbirinizle tartışmıştınız. Fakat Allah, gizlediğinizi ortaya çıkaracaktır.
73. “Haydi, şimdi öldürülen bu adama, kesilen ineğin bir parçasıyla vurun” dedik. Allah ölüleri bu şekilde diriltir ve size âyetlerini gösterir. Umulur ki, aklınızı kullanırsınız.
74. Sonra bu mucizenin ardından kalpleriniz katılaştı, taş gibi, hatta daha da katı oldu. Hâlbuki taşın öylesi vardır ki, ondan ırmaklar fışkırır; öylesi vardır ki, yarılıp içinden su akar; öylesi de vardır ki, Allah'a olan saygısından dolayı yuvarlanır. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
75. Artık onların, size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Onlardan bir zümre vardı ki, Allah'ın kelâmını dinlerler ve kavrayıp anladıktan sonra, bile bile onda değişiklik yaparlardı.
76. Münafıklar, müminlerle karşılaştıklarında, “İman ettik” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında ise, “Allah'ın size açtıklarını, Rabbiniz katında sizin aleyhinize delil getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz?” derler.