Âl-i İmrân Suresi 88. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Âl-i İmrân Suresi 200 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 89. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 50 sayfa numarasında yer almaktadır.
خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۚ لَا يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 50
Sayfa 50
İlgili Sure
Âl-i İmrân Suresi
Âl-i İmrân Suresi
Önceki
Âl-i İmrân Suresi 87. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 87. Ayet
Sonraki
Âl-i İmrân Suresi 89. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 89. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bu lanete ebediyen gömülüp gideceklerdir. Onların ne azapları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır. |
Abdullah Parlıyan | Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz. |
Adem Uğur | Sonsuza dek bu şartlarda kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez ve onlarla ilgilenilmez. |
Ahmed Hulusi | O lânet içinde ebedî kalırlar. Onların cezası hafifletilmez, özür dilemelerine, tevbe etmelerine fırsat verilmez, merhamet nazarıyla bakılmaz, onlara göz açtırılmaz. |
Ahmet Tekin | Onlar orada (lanette) sonsuza kadar kalıcıdırlar. Üzerlerinden azap hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz. |
Ahmet Varol | İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Ali Bulaç | Onlar ebedî olarak bu lânet ve azabın içindedirler. Kendilerinden ne azap hafifletilir, ne de onlara merhamet gözü ile bakılır. |
Ali Fikri Yavuz | Hem de bu lânetin içinde sonsuzca kalmak üzere. Görecekleri azap hafifletilmeyecek, yüzlerine de bakılmayacaktır. |
Ali Ünal | Onlar bu halde kalacaklar; ne azapları hafifletilecek ne de onlara bir mühlet tanınacak. |
Bayraktar Bayraklı | Orada temellidirler; onlardan azab hafifletilmez; onlarin azabi geciktirilmez. |
Bekir Sadak | Bu lanet (azabı için)de devamlı kalıcılardır. Ne bu azâb onlardan hafifletilir, ne de (rahmet ile) yüzlerine bakılır. |
Celal Yıldırım | Onlar ebedî olarak bu lânet ve azabın içinde kalacaklardır. Kendilerinden ne azap hafifletilecek ne de yüzlerine bakılacaktır. |
Cemal Külünkoğlu | Onun (lânetin) içinde ebedî kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez, onlara göz açtırılmaz. |
Diyanet İşleri | Orada temellidirler; onlardan azab hafifletilmez; onların azabı geciktirilmez. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz. |
Diyanet Vakfı | Orada sürekli kalıcıdırlar; azapları hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz. |
Edip Yüksel | Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. |
Elmalılı ( Sade ) | Sonsuza kadar o lanetin içindedirler, azapları hafifletilmez ve kendilerine mühlet verilmez. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ebediyyen onun içindedirler, azabları hafifletilmez ve kendilerine mühlet verilmez |
Elmalılı Hamdi Yazır | İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Gültekin Onan | Onun içinde sürekli kalıcıdırlar. Onlardan azap hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Harun Yıldırım | Onlar bunun (bu lâ'netin ve cehennemin) içinde ebedî kalıcıdırlar. Kendilerinden ne azâb hafifletilir, ne de onlara (yüzlerine, suratlarına) bakılır. |
Hasan Basri Çantay | (Onlar,) orada (Cehennemde) ebedî olarak kalıcıdırlar. Onlardan ne azab hafifletilir, ne de onlar (rahmet nazarıyla) gözetilirler. |
Hayrat Neşriyat | Ebediyyen onun içindedirler. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara rahmet nazarıyla bakılmaz. |
İbni Kesir | (Cehennem azabında) Sürekli kalacaklar, orada onlardan azap asla hafifletilmeyecek ve onlara bakılmayacak da. |
İlyas Yorulmaz | Onlar onda (ilahi lanette) temelli kalıcılardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara mühlet de verilmez. |
İnsan Dergisi | Sonsuza dek o lânetin içerisinde kalacaklar ve ne azapları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır. |
Kadri Çelik | Onlar bu halde kalacaklar; (ve) ne azapları hafifletilecek, ne de onlara bir mühlet tanınacak. |
Mahmut Kısa | Ve bu lânette ebedî kalırlar, ne azapları hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. |
Muhammed Esed | Onlar bu halde kalacaklar; ne azapları hafifletilecek ne de onlara süre tanınacaktır. |
Mustafa İslamoğlu | (Onlar) Bunun içinde ebedîyyen kalıcılardır. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara nazar olunmaz. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bu lânete ebediyyen gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez, yüzlerine de bakılmaz. |
Ömer Öngüt | O lanette daimidirler. Azap, onlardan hafifletilmez ve onlara bakılmaz da. |
Şaban Piriş | Onun içinde ebedi kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez, onlara göz de açtırılmaz. |
Sadık Türkmen | Onların bu cezaları süreklidir. Ne azapları hafifletilir ve ne de yüzlerine bakılır. |
Seyyid Kutub | Onlar bu lânetin içinde ebedî kalacaklardır. Ne cezaları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır. |
Suat Yıldırım | O(la'net)in içinde ebedi kalacaklardır. Onlardan azâb hafifletilmeyecek ve onlara asla fırsat verilmeyecektir. |
Süleyman Ateş | İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Süleymaniye Vakfı | Sürekli dışlanmış olarak kalırlar. Ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır. |
Tefhim-ul Kuran | Ebediyen de bu lânet içindedirler; ne azapları hafifler, ne yüzlerine bakan olur. |
Ümit Şimşek | O lanet içinde sürekli kalacaklardır. Ne azap hafifletilecektir onlardan ne de yüzlerine bakılacaktır onların. |
Yaşar Nuri Öztürk | Onlar (bu lanetin) içinde ebedi kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez ve yüzlerine de bakılmaz. |