Âl-i İmrân Suresi 69. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Âl-i İmrân Suresi 200 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 89. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 50 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَدَّتْ طَٓائِفَةٌ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْۜ وَمَا يُضِلُّونَ اِلَّٓا اَنْفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 50
Sayfa 50
İlgili Sure
Âl-i İmrân Suresi
Âl-i İmrân Suresi
Önceki
Âl-i İmrân Suresi 68. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 68. Ayet
Sonraki
Âl-i İmrân Suresi 70. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 70. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bize de kitap verildi diyenlerden bazıları, sizi saptırmak isterler. Ama onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, üstelik bunun farkında da değiller. |
Abdullah Parlıyan | Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. |
Adem Uğur | Kendilerine hakikat bilgisi gelmiş olanlardan bir grup sizi saptırmayı arzuladılar; oysa onlar kendilerinden başkasını saptırmazlar. Ama bunu idrak edemiyorlar. |
Ahmed Hulusi | Ehl-i kitaptan bir kısmı ne yapıp edip sizin, hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihinizin önünü açmak istediler. Kendilerinden, birbirlerinden başkasının, hak yoldan uzaklaşıp dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerinin önünü açamadılar. Bunun bile farkında değiller. |
Ahmet Tekin | Kitap ehlinden bir topluluk sizi saptırmayı arzuladı. Oysa onlar sadece kendilerini saptırıyorlar da bunun farkında değiller. |
Ahmet Varol | Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp saptırırlar da şuuruna varmazlar. |
Ali Bulaç | Yahudi’lerden bir topluluk, sizi şaşırtıp dinlerine çevirmek istediler. Halbuki onlar, kendilerinden başkasını şaşırtıp saptıramazlar. Bunun farkında bile değillerdir. |
Ali Fikri Yavuz | Kitap Ehli’nden bir grup arzu eder ki, keşke sizi saptırabilseler! (Tabiî ki, kursaklarında kalacak bir arzudur bu! Çünkü) onlar sadece kendilerini saptırmaktadırlar ama, farkında değillerdir. |
Ali Ünal | Kitap ehlinin bir kısmı sizi saptırmak istedi; oysa onlar ancak kendilerini saptırırlar da bunun farkına varamazlar. |
Bayraktar Bayraklı | Kitab ehlinden bir takimi sizi sapitmak isterler; oysa kendilerini saptirirlar da farkina varmazlar. |
Bekir Sadak | Kitap Ehli'nden bir kısmı sizi şaşırtıp saptırmak istediler. Oysa farkında olmadan kendilerini saptırırlar. |
Celal Yıldırım | Kitap ehlinden bir kısmı sizi sapıtmak (ve kendi dinlerine çevirmek) isterler. Oysa onlar kendilerini saptırırlar da farkına varamazlar. |
Cemal Külünkoğlu | Kitap ehlinden bir grup sizi saptırabilmeyi çok arzu etti. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar, fakat farkına varmıyorlar. |
Diyanet İşleri | Kitap ehlinden bir takımı sizi sapıtmak isterler; oysa kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar sadece kendilerini saptırırlar da farkına bile varmazlar. |
Diyanet Vakfı | Kitap halkından bir grup sizi saptırmak ister. Onlar sadece kendilerini saptırıyor. Farkında bile değiller. |
Edip Yüksel | Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar. |
Elmalılı ( Sade ) | Kitap verilenlerden bir topluluk, sizleri şaşırtmayı arzu etti. Oysa kendilerini şaşırtıyorlar da farkına varamıyorlar. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ehli kitabdan bir taife arzu etti ki sizi şaşırtsalar, halbuki sırf kendilerini şaşırtıyorlar da farkına varmıyorlar |
Elmalılı Hamdi Yazır | Kitap ehlinden bir grup sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp saptırırlar da şuuruna varmazlar. |
Gültekin Onan | Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istedi. Oysa ancak kendilerini saptırırlar da farkına varmazlar. |
Harun Yıldırım | Kitablılardan bir zümre arzu etdi ki sizi bir şaşırtsalar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını şaşırtıb sapıtamazlar da farkına bile varmazlar. |
Hasan Basri Çantay | Ehl-i kitabdan bir tâife arzu ettiler ki, keşke sizi dalâlete düşürseler! Hâlbuki sâdece kendilerini dalâlete düşürürler de farkına varmazlar. |
Hayrat Neşriyat | Ehl-i Kitab'tan bir taife; sizi şaşırtmak istediler. Halbuki onlar; kendilerinden başkasını şaşırtmazlar da farkına varmazlar. |
İbni Kesir | Kitap ehlinden bir bölümü isterler ki sizi dininizden saptırsınlar. Onlar ancak kendi kendilerini saptırırlar, fakat bunu bilmezler. |
İlyas Yorulmaz | Kitab ehlinden bir takımı sizi saptırmak isterler; oysa sadece kendilerini saptırırlar da farkında değillerdir. |
İnsan Dergisi | Kitap Ehli'nden bazıları, Kur'ân'ı ve son Elçiyi inkâr etmekle kalmaz, gerek kendi batıl inançlarına çağırarak gerekse kalplere şüphe tohumları ekerek sizi hak dinden saptırmak isterler. Oysa ancak kendilerini saptırıyorlar; fakatbunun farkında değiller. |
Kadri Çelik | Geçmiş vahyin izleyicilerinden bazıları sizi saptırmak isterler: Ama onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar; üstelik bunu fark etmezler de. |
Mahmut Kısa | Kitap ehlinin bir bölüğü, yolunuzu sapıtmak ister. Halbuki sizi değil, ancak kendilerini yoldan çıkarırlar, kendileri sapıklığa düşerler de farkında değillerdir. |
Muhammed Esed | Önceki vahiylerin takipçilerinden kimileri sizi aldatmak isterler; fakat onlar kendilerinden başkasını aldatmış olmazlar, üstelik bunun farkına da varmazlar. |
Mustafa İslamoğlu | Ehl-i kitaptan bir tâife, arzu etmiştir ki, sizleri idlâl etsinler. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını idlâl edemezler. Ve farkına varamazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Kitap ehlinden bir tâife sizi saptırmak isterler. Oysa onlar ancak kendilerini saptırırlar da farkında olmazlar. |
Ömer Öngüt | Kitap ehlinden bir kısmı sizi yoldan çıkarmak isterler, fakat yalnızca kendilerini yoldan çıkarırlar da bunun farkına varmazlar. |
Şaban Piriş | Kitap ehlinden bir grup sizi saptırabilmeyi çok arzu etti. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar, fakat farkına varmıyorlar. |
Sadık Türkmen | Kitap ehlinden bir grup, sizi yoldan çıkarma sevdasına kapıldı. Oysa onlar sadece kendilerini yoldan çıkarırlar, ama bunun farkında değildirler. |
Seyyid Kutub | Ehl-i kitaptan bir kısmı, sizi inancınızdan saptırmak istedi. Halbuki onlar sadece kendilerini saptırırlar da bunun farkına bile varmazlar. |
Suat Yıldırım | Kitap ehlinden bir grup istedi ki sizi saptırsınlar. Oysa sadece kendilerini saptırıyorlar; fakat farkında değiller. |
Süleyman Ateş | Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp saptırırlar da şuuruna varmazlar. |
Süleymaniye Vakfı | Ehl-i Kitab’ın bir kesimi, "Bunları bir saptırabilsek!" diye fırsat kollarlar. Sadece kendilerini saptırırlar ama farkına varmazlar. |
Tefhim-ul Kuran | Kitap Ehlinden bir topluluk sizi saptırmak istedi. Oysa onlar kendilerini saptırıyorlar da farkına bile varmıyorlar. |
Ümit Şimşek | Kitap ehlinden bir zümre, sizi bir saptırabilseler diye arzu ettiler. Oysaki onlar, kendilerinden başkasını saptırmazlar. Ama bunu fark etmiyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Kitab ehlinden bir grub sizi şaşırtıp-saptırmak istediler. Fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp-saptırırlar da şuuruna-farkına varmazlar. |