Âl-i İmrân Suresi 35. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Âl-i İmrân Suresi 200 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 89. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 50 sayfa numarasında yer almaktadır.
اِذْ قَالَتِ امْرَاَتُ عِمْرٰنَ رَبِّ اِنّ۪ي نَذَرْتُ لَكَ مَا ف۪ي بَطْن۪ي مُحَرَّراً فَتَقَبَّلْ مِنّ۪يۚ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
Sureler
Mushaf
Sayfa 50
İlgili Sure
Âl-i İmrân Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Bir zamanlar İmrân'ın karısı demişti ki: “Ey Rabbim! Karnımdakini her türlü bağımlılıklardan uzak, hür olarak sadece sana kul olması için adadım. Benden bunu kabul buyur. Doğrusu yalnız sen, herşeyi bilen ve duyansın.”
Abdullah Parlıyan İmrân'ın karısı şöyle demişti: "Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin."
Adem Uğur Hani İmran'ın karısı: "Rabbim karnımdaki çocuğu herhangi bir şarta bağlı olmaksızın sana adadım; benden kabul buyur. Muhakkak ki sen, Semi'sin, Aliym'sin. "
Ahmed Hulusi İmran’ın karısı: 'Rabbim, karnımdakini hür, baskılara boyun eğmeyen, samimi bir kul olarak Sana, Senin mabedine adadım. Adağımı kabul buyur. Sen, sadece Sen niyazımı işitiyor, niyetimi biliyorsun.' dedi.
Ahmet Tekin Hani İmran'ın hanımı: 'Ey Rabbim! Karnımda olanı dünya meşguliyetlerinden uzak olarak sana adadım. Onu benden kabul eyle. Şüphesiz sen duyansın, bilensin' demişti. [4]
Ahmet Varol Hani İmran'ın karısı: "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen" demişti.
Ali Bulaç (Îsa’nın büyükannesi olan) İmran’ın zevcesi şöyle demişti: “- Ey Rabbim, karnımdakini dünya meşguliyetlerinden beri olarak sana adadım. Böylece adağımı kabul buyur. Muhakkak ki sen, benim adadığımı hakkıyla işitici ve niyyetimin ne olduğunu kemâliyle bilicisin.”
Ali Fikri Yavuz Hani bir zaman İmran’ın hanımı şöyle dua ve münacatta bulunmuştu: “Rabbim! Şu karnımdaki yavruyu her türlü bağdan, dünya iş ve meşgalesinden azade ve her şeyiyle Sana teslim bir kul olarak, (bilhassa Ma’bed’e hizmet etsin diye) Sana adadım; ne olur bu adağımı kabul buyur; şüphesiz ki Sen’sin Semîʽ (her şeyi hakkıyla işiten); Alîm (niyetlere ve kalbden geçenlere varıncaya kadar her şeyi hakkıyla bilen).”
Ali Ünal İmrân'ın eşi şöyle demişti: “Ey Rabbim! Karnımdaki çocuğu hür/erkek bir insan olarak sırf sana adıyorum. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz hakkıyla işiten ve bilen sensin.”
Bayraktar Bayraklı Imran'in karisi: «Ya Rabbi! Karnimda olani, sadece sana hizmet etmek uzere adadim, benden kabul buyur, dogrusu isiten ve bilen ancak Sensin» demisti.
Bekir Sadak Hani imrân'ın karısı: «Rabbim ! karnımdakini her kayıttan uzak sadece ibâdette bulunmak üzere sana adadım. Bunu benden kabul buyur. Şüphesiz ki sen, sen her şeyi işitirsin, bilirsin,» demişti.
Celal Yıldırım Hani İmran'ın karısı (İsa'nın büyükannesi ve Meryem'in annesi Hanne) şöyle demişti: “Ey Rabbim! Karnımdaki (çocuğumu) senin hizmetine adayacağıma söz veriyorum. Benden bunu kabul et. Doğrusu, yalnız sen, her şeyi duyan, her şeyi bilensin!”
Cemal Külünkoğlu Hani, İmran’ın karısı, “Rabbim! Karnımdaki çocuğu sırf sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et. Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” demişti.
Diyanet İşleri İmran'ın karısı: 'Ya Rabbi! Karnımda olanı, sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur, doğrusu işiten ve bilen ancak Sensin' demişti.
Diyanet İşleri ( Eski ) İmrân'ın karısı şöyle demişti: «Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin.»
Diyanet Vakfı İmran'ın karısı demişti ki: 'Rabbim, karnımdaki (bebeği) tamamiyle sana adadım, adağımı kabul buyur. Sen İşitensin, Bilensin.'
Edip Yüksel İmran'ın karısı: «Rabbim, karnımdakini tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensin.» demişti.
Elmalılı ( Sade ) İmran'ın karısı: «Ya Rab! Ben karnımdakini kayıtsızca sana adadım, hemen kabul et bunu benden; çünkü sadece Sensin işiten, bilen Sen!» dedi.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Imranın haremi dediği vakit: «Ya rabbi! ben karnımdakini her kayıddan azade olarak sana adadım, hemen kabul buyur benden, çünkü bir sensin işiden bilen sen»
Elmalılı Hamdi Yazır Hani İmran'ın karısı : "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten, bilen Sensin Sen" demişti.
Gültekin Onan Hani İmran’ın karısı demişti ki: “Rabbim, doğrusu ben karnımdakini azad edilmiş olarak sana adadım; benden kabul et! Şüphesiz Semi’ ve Alîm olan sensin, yalnız sen!”
Harun Yıldırım Hani İmrân'ın karısı: «Rabbim, karnımdakini azadlı bir kul olarak sana adadım. Benden olan bu (adağ) ı kabul et. Şübhesiz (niyazımı) hakkıyle işiden, (niyyetimi) kemâliyle bilen Sensin Sen» demişdi.
Hasan Basri Çantay Bir zaman İmrân’ın hanımı (Hanne) şöyle demişti: 'Rabbim! Gerçekten ben karnımdakini (ibâdet için) âzâd edilmiş (bir köle) olarak sana adadım, artık benden kabûl buyur! Şübhesiz ki Semî' (her niyâzı işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak sensin!'
Hayrat Neşriyat Hani, İmran'ın karısı: Rabbım karnımdakini hür olarak Sana adadım, benden kabul buyur. Doğrusu Sensin Sen, Semi, Alim, demişti.
İbni Kesir İmranın karısı "Rabbim karnımdaki (çocuğu)mu hiçbir kimsenin baskısı olmadan sana adıyorum. Benden kabul et. Sen her şeyi işiten ve bilensin" demişti.
İlyas Yorulmaz Hani İmran'ın karısı, “Ya Rabbi! Karnımda olanı, her şeyden bağımsız sadece sana ibadet etmek üzere adadım, benden kabul buyur. Doğrusu işiten ve bilen ancak sensin” demişti.
İnsan Dergisi Hani bir zamanlar, İmrân'ın Hanne binti Fâkûd adındaki hanımı Allah'a el açıp yalvararak, "Ya Rab!" demişti, "Karnımda taşıdığım ciğerparemi, biricik evladımı tüm varlığıyla senin hizmetine adadım, bu adağımı benden kabul eyle! Doğrusu sen her şeyi işiten, her şeyi bilensin!"
Kadri Çelik Bir vakit İmran ailesinden bir kadın, "Ey Rabbim! Rahmimdeki (çocuğumu) Senin hizmetine adayacağıma söz veriyorum. Benden bunu kabul et: Doğrusu, yalnız Sen, her şeyi duyan, her şeyi bilensin!" diye (Rabbine) seslenmişti.
Mahmut Kısa An o zamanı ki İmrân'ın zevcesi, yâ Rabbi demişti, karnımdakini, azatlı bir kul olmak üzere sana adadım, kabul et. Şüphe yok ki sen duyarsın, bilirsin.
Muhammed Esed Hani İmran'ın kadını demişti ki: "Rabbim! Karnımdaki çocuğu, (her tür iç ve dış ayartmalardan) özgür olarak sana adadım: Benden kabul buyur! Çünkü sen her şeyi işitensin, her şeyi bilensin.
Mustafa İslamoğlu Yâd et ki, İmrân'ın refikası: «Yarabbi! Ben karnımda olanı azadlı bir köle olarak Sana nezrettim. İmdi bunu benden kabul buyur. Şüphe yok ki hakkıyla işitici Sen'sin, kemaliyle bilici Sen'sin» demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen Hani İmran'ın karısı şöyle demişti: “Ey Rabbim! Karnımda olanı azatlı bir kul olarak sırf sana (hizmet etmek üzere) adadım, bunu benden kabul buyur. Şüphesiz ki işiten ve bilen ancak sensin. ”
Ömer Öngüt Hani İmran’ın karısı: -Rabbim karnımda olanı sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur. Şüphesiz sen, hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin demişti.
Şaban Piriş Hani, imran’ın karısı; “Rabbim! Karnımdaki çocuğu sırf Sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et. Şüphesiz Sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” demişti.
Sadık Türkmen Hani, İmran'ın karısı 'Rabbim, karnımdaki çocuğu, her türlü endişeden arınmış olarak sırf sana adadım, O'nu benden yana kabul buyur. Hiç , kuşkusuz sen işiten ve bilensin' dedi.
Seyyid Kutub Hani bir vakit İmran’ın hanımı şöyle demişti: "Ya Rabbî, karnımda taşıdığım çocuğumu sana adadım, her türlü bağdan âzade olarak senin yoluna hizmet edecektir. Adağımı lütfen kabul buyur. Şüphesiz (duaları işiten, niyetleri bilen) semî ve alîm yalnız Sen’sin!"
Suat Yıldırım İmrân'ın karısı demişti ki: "Rabbim, karnımda olanı tam hür olarak sana adadım, benden kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin."
Süleyman Ateş Hani İmran'ın karısı: «Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten, bilen Sensin Sen.» demişti.
Süleymaniye Vakfı Bir gün İmrân'ın karısı şöyle dedi: "Rabbim! Karnımda olanı, bağımsız olarak[*] sana adadım; benden kabul et! Dinleyen de bilen de Sen'sin!"
Tefhim-ul Kuran Hani, İmrân'ın hanımı, 'Yâ Rabbi,' demişti, 'karnımdakini Senin hizmetine adadım; kabul et. Sen herşeyi işiten, herşeyi bilensin.'
Ümit Şimşek Hani, İmran'ın karısı şöyle demişti: "Rabbim, karnımdakini özgür bir biçimde sana adadım; onu benden kabul et. Kuşkusuz sen, evet sen, herşeyi duyan, herşeyi bilensin."
Yaşar Nuri Öztürk Hani İmran'ın karısı "Rabbim, karnımda olanı (Sen'den başkasına) azade ve hür olarak Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz Semi (herşeyi işiten) ve Alim (hakkıyle bilen) Sen'sin" demişti.

Sureler
Sayfa 50
Mushaf
Âl-i İmrân Suresi
İlgili Sure
Ayetler