Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Âl-i İmrân Suresi 200 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 89. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 50 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 50
Sayfa 50
İlgili Sure
Âl-i İmrân Suresi
Âl-i İmrân Suresi
Önceki
Âl-i İmrân Suresi 138. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 138. Ayet
Sonraki
Âl-i İmrân Suresi 140. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 140. Ayet
| İsim | Meal |
|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | Öyleyse cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka üstün gelecek olan sizsiniz. |
| Abdullah Parlıyan | Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. |
| Adem Uğur | Gevşemeyin, hüzünlenmeyin; siz en üstün olanlarsınız, eğer iman edenlerseniz. |
| Ahmed Hulusi | Düşmana karşı zaaf göstermeyin, gevşemeyin, mağlup olduk diye mahzun da olmayın. Hâlâ siz yüce, üstün kişilersiniz. Siz samimi mü’minler olduğunuz sürece, sonunda galip geleceksiniz. |
| Ahmet Tekin | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman etmiş iseniz en üstün sizsiniz. |
| Ahmet Varol | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. |
| Ali Bulaç | Ey müminler, savaştan gevşemeyin ve Uhud bozgununa üzülmeyin. Hâliniz onlardan netice itibariyle çok yüksektir; eğer gerçekten (vâdimize) inanıyorsanız. |
| Ali Fikri Yavuz | Sakın ola ki yılmayın ve tasalanmayın; eğer gerçekten mü’minler iseniz, her zaman için üstün olan sizsiniz. |
| Ali Ünal | Gevşeklik göstermeyiniz; üzüntüye kapılmayınız. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka siz en üstün olursunuz. |
| Bayraktar Bayraklı | Gevsemeyin, uzulmeyin, inanmissaniz, mutlaka siz en ustunsunuzdur. |
| Bekir Sadak | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız elbette sizler üstünsünüzdür. |
| Celal Yıldırım | Öyleyse, yılmayın/gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer (gerçekten) inanıyorsanız mutlaka (insanların) en üstünüsünüz (ve inandığınız sürece de üstün olmaya devam edeceksiniz). |
| Cemal Külünkoğlu | Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz. |
| Diyanet İşleri | Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür. |
| Diyanet İşleri ( Eski ) | Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. |
| Diyanet Vakfı | Gevşemeyin, üzülmeyin; inanıyorsanız üstün sizsiniz! |
| Edip Yüksel | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir. |
| Elmalılı ( Sade ) | Sizler eğer gerçek inananlarsanız, daha yükselecekken gevşemeyin ve üzülmeyin! |
| Elmalılı ( Sade - 2 ) | Fütur getirmeyin ve mahzun olmayın daha yükselecekken sizler, gerçek mü'minlersiniz |
| Elmalılı Hamdi Yazır | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer inançlılarsanız en üstün olan sizlersiniz. |
| Gültekin Onan | Gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer mü’minler iseniz en üstün olan sizsiniz!.. |
| Harun Yıldırım | (Ey mü'minler), gevşemeyin, mahzun olmayın, Siz eğer (gerçekden) mü'min iseniz (düşmanlarınıza gaalib ve onlardan) çok üstünsünüzdür. |
| Hasan Basri Çantay | O hâlde gevşemeyin ve üzülmeyin! Eğer (gerçekten) mü’min kimseler iseniz, en üstün olanlar sizsiniz! |
| Hayrat Neşriyat | Gevşemeyin, üzülmeyin, gerçekten inanmışsanız, mutlaka siz üstünsünüz. |
| İbni Kesir | Gevşemeyin (cesaretinizi kaybetmeyin), üzülmeyin, eğer Allah'a inanıyorsanız üstünsünüz. |
| İlyas Yorulmaz | Gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer gerçekten müminler iseniz mutlaka en üstün olan sizlersiniz. |
| İnsan Dergisi | Öyleyse zorluklar karşısında gevşemeyin, yılgınlığa kapılmayın; hak uğrunda başınıza gelebilecek bela ve musibetlerden ötürü de üzülmeyin. Çünkü eğer gerçekten inanıyorsanız, Allah katında üstün olan ve dünyada da âhirette de başarıya ulaşacak olan sizlersiniz. |
| Kadri Çelik | Öyleyse, cesaretinizi yitirmeyin ve üzülmeyin: Eğer (gerçekten) inanıyorsanız mutlaka (insanların) en üstünü olursunuz. |
| Mahmut Kısa | Ve gevşeklik etmeyin, mahzun olmayın, inanmışsanız mutlaka üstünsünüz siz. |
| Muhammed Esed | Öyleyse ne yılgınlığa kapılın ne de üzülün: eğer gerçekten inanıyorsanız, insanların en üstünü mutlaka siz olursunuz. |
| Mustafa İslamoğlu | Ve fütur getirmeyiniz ve mahzun olmayınız ve siz mü'minler iseniz çok yükselmiş olanlar ancak sizlersiniz. |
| Ömer Nasuhi Bilmen | Ey müminler! Gevşemeyin, üzülmeyin. Gerçekten inanıyorsanız, siz mutlaka en üstünsünüzdür. |
| Ömer Öngüt | Eğer gerçekten mümin olduysanız, siz, daha üstün olmanıza rağmen gevşemeyin, üzüntüye düşmeyin. |
| Şaban Piriş | Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz. |
| Sadık Türkmen | Sakın gevşemeyiniz, karamsarlığa kapılmayınız. Eğer mümin iseniz üstün gelecek olan taraf sizlersiniz. |
| Seyyid Kutub | Sakın yılmayın, üzüntüye kapılmayın, eğer iman ediyorsanız mutlaka üstün gelirsiniz! |
| Suat Yıldırım | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz. |
| Süleyman Ateş | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. |
| Süleymaniye Vakfı | Gevşemeyin ve üzülmeyin! Eğer inanıp güveniyorsanız en üstün olan sizlersiniz. |
| Tefhim-ul Kuran | Gevşemeyin ve üzülmeyin; eğer inanmış kimselerseniz, üstün olan sizsiniz. |
| Ümit Şimşek | Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz. |
| Yaşar Nuri Öztürk | Gevşemeyin, üzülmeyin, (gerçekten) iman etmişseniz üstün olan sizlersiniz. |