Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 91
80. Kim O (şanı yüce) Rasûl’e itaat ederse, hiç şüphesiz Allah’a itaat etmiş demektir. Kim de (O Rasûl’den, O’nun yolundan ve O’na itaatten) yüz çevirirse, (ey Rasûlüm hiç üzülme,) Biz seni onların üzerine bir bekçi, (onları kontrol edip yanlışlarını düzeltecek ve dolayısıyla onların yaptıklarından sorumlu) bir muhafız olarak göndermedik.
81. (Senin yanında, her ne buyurursan buyur) “Baş üstüne!” diyorlar. Fakat yanından ayrılınca da, içlerinden (münafık) bir grup, içlerinde sana söylediklerinin aksini kuruyor, karanlık planlar yapıyorlar. Ama Allah, içlerinde kurduklarını, yaptıkları bütün karanlık planları yazmaktadır. Şu halde (ey Rasûlüm,) sen onlara aldırış etme, (yaptıklarını yüzlerine vurma) ve Allah’a güvenip dayan. Kendisine dayanılıp güvenilecek ve bütün işlerin havale edileceği (vekil) olarak Allah yeter.
82. Acaba hiç Kur’ân üzerinde düşünmezler mi (de, onun Allah’ın Kitabı, senin de O’ nun Rasûlü olduğuna halâ içten inanmıyorlar?) Eğer o Allah’tan başkasının katından gelmiş olsaydı, hiç şüphesiz içinde pek çok tutarsızlık ve çelişki bulurlardı.
83. Kendilerine (şehrin veya halkın) güvenliği ya da korku ve endişe adına bir haber ulaştığında, (hiç araştırma gereği duymadan ve yaymakta mahzur bulunup bulunmadığını düşünmeden sırf dedikodu olsun ve fitne çıksın diye) onu hemen yayarlar. Halbuki bu haberi Rasûl’e ve aralarındaki yetkili zatlara arz etselerdi, elbette işin iç yüzünü araştırıp ortaya çıkarabilecek olanlar, onun mahiyetini ve neye delâlet ettiğini anlarlardı. (Ey mü’minler!) Eğer Allah’ın üzerinizdeki fazl u rahmeti, (her durumda sizi koruması, vahiyle yolunuzu aydınlatarak sizi yanlış davranışlara sürüklenip gitmekten alıkoyması) olmasaydı, pek azınız müstesna, (şeytanın izinde giden münafıklara kapılıp) şeytana uymuş gitmiştiniz.
84. O halde (ey Rasûlüm,) Allah yolunda savaş. (Biliyorsun ki, nasıl herkes önce kendinden sorumlu ise) sen de öncelikle kendinden sorumlusun; (dolayısıyla, başkalarının savaşa çıkmakta ağır davranması seni etkilemesin;) mü’minleri de savaşa teşvik et. Herhalde Allah, (bu yolla) küfredenlerin savletini savsa gerektir. Allah, savleti en karşı konulmaz, cezalandırıp ortadan kaldırması da en çetin olandır.
85. Her kim (Allah için) güzel ve hayırlı bir aracılıkta bulunur, bir hayra sebep olursa, o hayırla kazanılacak sevaptan kendisi için bir nasip vardır; kim de kötü bir işe aracılık eder, kötü bir neticeye sebebiyet verirse, bundan da ona bir pay vardır. Allah, her şeyi hakkıyla görmektedir ve her dilediğini yapabilecek güç ve kuvvettedir.
86. (Seferde veya hazarda, savaşta veya barışta) size selâm verilip bir iyilik dileğinde bulunulduğunda, ondan daha güzeliyle, hiç olmazsa onun misliyle mukabele edin. Bilin ki Allah, her şeyin muhasebesini tutmaktadır ve karşılığını verir.