Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 599
8. Onların mükâfatı Rabbilerinin nezdindedir: içlerinde ebediyen kalacakları sonsuz nimet ve ebedî mutluluk cennetleri. Allah onlardan razıdır, onlar da Allah’tan razı. Bu, Rabbisine karşı kalbi saygı ve ürpertiyle dopdolu olan içindir.
1. Yer, kendisi için takdir edilen o müthiş sarsıntıyla sarsıldığı zaman,
2. Ve yer, içindeki bütün ağırlıkları dışarı çıkardığı,
3. Ve insan, dehşet ve şaşkınlık içinde, “Ne oluyor buna?!” diye haykırdığı zaman:
4. İşte o gün yer, bütün haberlerini ortaya döker;
5. Çünkü Rabbin bunu ona hususî bir dille bildirir.
6. O gün insanlar, (dünyadaki işleri) kendilerine gösterilmek üzere mezarlarından çıkıp, ayrı ayrı, gruplar halinde giderler.
7. Artık her kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onu(n karşılığını) görür.
8. Her kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, o da onu(n karşılığını) görür.
1. Yemin olsun gazilerin atlarına nefes nefese koşan,
2. Öyle ki, koşarken (tırnaklarıyla) ateş saçan, kıvılcımlar çıkaran,
3. O hızla, sabah erkenden baskın basan,
4. O esnada tozu dumana katan,
5. Derken düşman kuvvetinin ortasına dalan:
6. Gerçekten insan, Rabbisine karşı çok nankördür;
7. Buna hiç kuşkusuz bizzat kendisi de şahittir.
8. Ondaki mal hırsı pek şiddetlidir.
9. Yoksa, (Rabbisine karşı nankörlük ne demekmiş, bunu) anlamayacağını mı sanıyor, kabirde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman;
10. Ve sinelerde (iman–inkâr, niyet, şükür– nankörlük adına) ne varsa hepsinin ortaya döküldüğü zaman?
11. İşte bilhassa o gün Rabbileri, onlardan (dünyadaki her hallerinden, yaptıkları her şeyden) elbette haberdardır.