Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 515
29. Muhammed, Allah’ın Rasûlü’dür. O’nun maıyyetinde bulunanlar kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları rükûda, secdede, daima Allah’tan bir lütuf ve hoşnutluk ararken görürsün. Onların alâmeti, yüzlerindeki secde izi, secde aydınlığıdır. Bunlar, onların Tevrat’taki sıfatlarıdır. İncil’de ise şöyle anlatılırlar: Öyle bir ekin gibi ki, filizini çıkarmış, sonra onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış da gövdesi üzerinde yükselmiştir. Kendisini ekenleri hayrete düşürürken, kâfirleri ise öfkeden yutkundurmaktadır. Allah, o (Medine toplumu içinde) iman edip, imanları istikametinde sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlara (sürprizlerle dolu) bir mağfiret ve çok büyük bir mükâfat va’detmiştir.
1. Ey iman edenler! (Düşünce, söz ve davranışlarınızla) Allah’ın ve Rasûlü’nün önüne geçmeyin. Allah’a gönülden saygı duyun ve O’na itaatsizlikten kaçının. Muhakkak ki Allah, her şeyi hakkıyla görendir, her şeyi hakkıyla bilendir.
2. Ey iman edenler! (Peygamberliğin zirve temsilcisi olan o Peygamber’le konuşurken ve O’nun huzurunda) sesinizi Peygamber’in sesinden fazla yükseltmeyin ve birbirinize karşı yüksek sesle konuştuğunuz gibi O’nunla da aynı şekilde yüksek sesle konuşmayın. Yoksa yaptığınız sevaplı işler, siz hiç farkında olmadan boşa gidiverir.
3. Allah Rasûlü’nün huzurunda seslerini ayarlayanlar ise: Allah, takva (Kendisine, dinine içten saygı ve itaat) konusunda onların kalblerini sınamış, (onlar da bu sınamadan başarıyla çıkmışlardır). Onlar için (sürprizlerle dolu) bir bağışlanma ve çok büyük bir mükâfat vardır.
4. Buna karşılık (ey Peygamber,) sana evinin odalarının dışından seslenenler ise, onların çoğu düşüncesiz ve makûl davranıştan yoksun kimselerdir.