Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 482
47. Kıyamet’in ne zaman kopacağının bilgisi Allah’a aittir ve O’na havale edilir. O’nun bilgisi ve izni dışında ne bir meyve tomurcuğundan çıkabilir, ne bir dişi hamile kalabilir, ne de hamile olan biri doğum yapabilir. Ve, “Neredeymiş Benim sözde ortaklarım?” diye onlara sesleneceği o gün müşrikler, “İçimizde Senin ortakların bulunduğuna şahadet edecek kimsenin olmadığını Sana arzederiz!” derler.
48. Önceden (dünyada iken) ilâhlaştırıp kendilerine yalvardıkları varlıklar, onları bırakıp kayboluvermişlerdir. Kaçıp kurtulma imkânlarının olmadığını da artık anlamışlardır.
49. İnsan, kendi lehine gördüğü şeyi istemekten usanmaz; ama bir sıkıntıya maruz kalınca da hemen ye’se kapılır ve bütün bütün ümitsizliğe düşer.
50. Gerçek şu ki, maruz kaldığı sıkıntıdan sonra ona tarafımızdan bir nimet tattırsak, bu defa da hiç şüphesiz şöyle der: “Zaten bu benim hakkımdı; sonra ben, Kıyamet’in kopacağını da sanmıyorum. Haydi koptu diyelim, Rabbimin huzuruna çıkarıldığımda, o zaman da hiç kuşkusuz, O’nun katında hak ettiğim en güzel mükâfatı bulurum.” O küfredenlere dünyada yaptıklarını elbette bildirecek ve bunlardan dolayı kendilerini hesaba çekip, onlara çok sert bir azap tattıracağız.
51. İnsana nimet bahşettiğimizde kibirle Rabbisinden uzaklaşır; kendisine bir sıkıntı dokunduğunda ise, bu defa uzun uzun dua eder yalvarır.
52. De ki: “Eğer (bu Kur’ân) Allah tarafından gönderilmiş de fakat siz onu ret ve inkâr ediyorsanız, (söyleyin bakalım,) bu durumda haktan bütün bütün uzaklaşıp ona muhalefet edenden daha şaşkın, daha sapkın kim olabilir?”
53. (Varlığımızı, mutlak birliğimizi ve diğer iman hakikatlerini apaçık ortaya koyan) bütün delillerimizi onlara hem dış dünyada hem de bizzat kendi içlerinde, öz varlıklarında göstereceğiz ve nihayet Kur’ân’ın gerçeğin ta kendisi olduğu onlar için de gün gibi ortaya çıkacaktır. Aslında, Rabbinin her şeye şahit olması ve her şeyin O’na işaret etmesi (en büyük delil olarak) yetmez mi?
54. Ama şunu bilin ki, onlar (yaptıklarının hesabını vermekten kaçıp kurtulma kuruntuları beslemekte, bu sebeple) Rabbileriyle nihaî buluşma konusunda maksatlı şüpheler içinde boğulup gitmekte (ve bundan dolayı da Kur’ân’a inanmaya yanaşmamaktadırlar). Ama yine bilin ki O, her şeyi (ilim ve kudretiyle) çepeçevre kuşatmıştır.