Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 354
32. İçinizden evli olmayanları, köle ve cariyelerinizden de salih ve evlenmeye müsait olanları evlendirin. Eğer fakir ve evlenmeye güç yetiremeyecek durumda iseler, Allah lütf u kereminden onların ihtiyaçlarını giderir. Allah, rahmetiyle her varlığı kucaklayan ve merhametiyle kullarına genişlik gösterendir; her şeyi hakkıyla bilendir.
33. Henüz evlenme imkânı bulamayanlar, Allah lütfu ile yardımlarına gelip ihtiyaçlarını giderinceye kadar iffetli kalmaya çalışsınlar. Eğer ellerinizin altındaki köle ve cariyelerden belli bir ücret karşılığı kendilerini serbest bırakmanız konusunda sizinle bir anlaşma yapmak isteyen olursa, (onları dürüst buluyor ve hayatlarını dilenmeden kazanabilir ve toplumun hayırlı birer ferdi, hür birer vatandaş olabilir görüyorsanız,) bu takdirde kendileriyle istedikleri anlaşmayı yapın. Hattâ Allah’ın size ihsan buyurduğu servetten siz de yardım olarak onlara bağışta bulunun. Dünya hayatının fâni geçimliği uğruna cariyelerinizi, hele bir de iffetli kalmak istiyorlarsa, hiçbir durumda sakın fuhşa zorlamayın. Kim onlara böyle bir zorlamada bulunursa, bilin ki Allah, onların rızalarına rağmen zorlandıkları günah konusunda çok bağışlayıcıdır, hususî ve bol rahmet sahibidir.
34. Kuşku yok ki, size hayatta izlemeniz gereken yolu aydınlatan ve ihtiyacınız olan gerçekleri açıklayan âyetler, sizden önce gelip geçen toplumların hayatlarından ibret verici kesitler, misaller ve kalbleri Allah’a karşı saygıyla dopdolu olarak O’na itaat edenler için tam bir öğüt indiriyoruz.
35. Allah, göklerin ve yerin Nûru’dur. O’ nun nûru, şöyle bir misalle anlatılabilir: İçinde lamba bulunan bir fanus; lamba kristal bir cam içinde; kristal de sanki inciden bir yıldız. Lamba, doğuya da batıya da ait olmayan kutlu, pek bereketli bir zeytin ağacından yakılıyor; öyle ki, yağı daha ateş değmeden hemen kendiliğinden ışık veriverecek. Nur, yine nur. Allah, kimi dilerse onu nûruna iletir. Allah, (gerçeği anlamaları için) insanlara böyle misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
36. Bu nûra, şanı yüce, fakat çok tanınmayan öyle evlerde ulaşılır ki, Allah onları yüceltmiş, yapılmalarına ve içlerinde adının anılmasına izin ve imkân vermiştir. O evlerde, sabah akşam O’nu tesbih eden, (O’ nun her türlü kusurdan ve Kendine ortaklar tanınmasından mutlak berî olduğunu ilan eden)