Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 289
67. Denizde herhangi bir musibete maruz kaldığınızda yardımınıza sadece Allah yetişir de, ilâhlaştırarak kendilerine yalvarıp yakardığınız varlıklar ortada görünmez olur. Ne var ki, Allah sizi kurtarıp selâmetle karaya çıkarınca da O’na sırt çevirirsiniz. İşte insan, böylesine nankördür.
68. Öyle de, Allah’ın sizi karada yerin dibine geçirmesinden veya üzerinize kum fırtınaları, taş yağdıracak kasırgalar göndermesinden emin mi oldunuz? Bu durumda kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.
69. Yoksa sizi bir münasebetle tekrar denize yöneltip, üzerinize kasırgalar göndererek bunca nankörlük ve küfrünüz sebebiyle sizi boğmayacağından mı emin oldunuz? Sonra, Bize karşı size arka çıkacak bir kuvvet de bulamazsınız.
70. Gerçekte Biz, Âdem evlâtlarını şerefli ve pek çok ikramlara mazhar kıldık: onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lütfettik, imkânlar verdik; ayrıca onları temiz, hoş ve sağlıklı yiyeceklerle rızıklandırdık ve kendilerine yarattıklarımızın pek çoğunun üstünde çok büyük bir mevki bahşettik.
71. Ama gün gelir ve bütün insanları peşlerinden gittikleri önderleriyle çağırırız. (Kim dünyada gerçek ve hakikate götüren bir önderin arkasından gider de, Âhiret’te) hesap defteri sağından verilirse, işte o kutlu insanlar defterlerini mutluluk içinde okurlar ve güzel davranışlarının karşılığını görmede kıl kadar olsun haksızlığa uğratılmazlar.
72. Ama kim de bu dünyada gerçeklere kör olur (ve gerçeğe götüren bir önderin izinden gitmezse), böylesi Âhiret’te de kör olacaktır ve (İlâhî af ve mağfiret) yoluna çok daha fazla uzaklıktadır.
73. Akılları sıra seni, sana vahyettiğimizden başka bir söz uydurup Bize mal etmen için kandıracak ve o zaman dost edineceklerdi.
74. Biz sana tam sebat vermemiş olsaydık (ve sen tarafımızdan teyit gören bir rasûl olmamış olsaydın), onlara çok küçük de olsa bir meyil gösterebilirdin.
75. Bu takdirde sana kat kat yaşama acısı ve kat kat ölüm ve sonrasının acısını tattırırdık; sonra Bize karşı herhangi bir yardımcı da bulamazdın.