Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 265
52. İbrahim’in yanına girdiklerinde ona selâm verdiler. İbrahim, “Sizden endişe ediyorum!” dedi.
53. “Endişe etme!” dediler: “Sana son derece âlim bir oğul müjdemiz var.”
54. İbrahim, “Bana mı müjdeniz var, şu ihtiyarlık başıma gelip çökmüşken?” diye cevap verdi. “Hem, neye dayanarak böyle bir müjde veriyorsunuz ki?”
55. “Sana gerçeği müjdeledik; öyleyse ümidini yitirenlerden olma!” dediler.
56. İbrahim, “Hak yolun dışında olanlardan başka kim Rabbisinin rahmetinden ümidini yitirir ki?” mukabelesinde bulundu.
57. Ve ilâve etti: “Ey elçiler, başka gelme sebebiniz nedir?”
58. “Biz, hayatları günah hasadından ibaret bir topluluğu (helâk etmek için) gönderildik,
59. “Lût’un Ailesi hariç: elbette onların hepsini kurtaracağız,
60. “Ama Lût’un karısı dışında; onun hakkında (Allah’ın bize buyurduğu) takdir, geride helâk edileceklerle birlikte kalmasıdır.”
61. Derken, elçiler Lût’un ailesine geldiler.
62. Lût onlara, “Siz burada tanınan kimseler değilsiniz!” dedi.
63. Onlar ise, “Endişe edecek bir şey yok!” diye cevap verdiler: “Biz sana, hakkında (o günahkâr topluluğun) hep şüphe edegeldiği şeyi getirdik.
64. “Sana, haklarında verilmiş ve gerçekleşmesi kesin bir hükümle geldik; emin ol, biz özüsözü doğru kimseleriz.
65. “Şimdi, gecenin bir vaktinde ailenle çık, onların arkasından yürü ve içinizden kimse geriye dönmesin; size emredilen yere doğru yürüyün gidin.”
66. Ona şu kesin hükmümüzü bildirdik: “Sabaha karşı onların kökü kesilmiş olacaktır.”
67. (Birer delikanlı şeklinde gelen elçilerden haberdar olan) şehir halkı, birbirlerine müjde vererek (Lût’un evine) dayandılar.
68. Lût, onlara dedi: “Bunlar, benim misafirlerim. Ne olur, beni mahcup etmeyin.
69. “Allah’tan korkun ve beni rezil etmeyin!”
70. “Biz seni elalemin işine karışmaktan men etmemiş miydik?” diye çıkıştılar.