Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 231
82. Nihayet emrimiz uygulamaya konunca, o (kirlenmiş) memleketin üstünü altına getirdik ve üzerine pişmiş balçıktan taş yağdırdık,
83. (Taşlar yağdırdık) Rabbin katında her birinin kime gideceği belirlenmiş. Böyle bir taş yağmuru, her dönemde ve her yerdeki zalimlerden uzak değildir.
84. Medyen halkına ise, yine kendi içlerinden kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. O da, (diğerleri gibi,) “Ey halkım!” dedi: “Allah’a ibadet edin; sizin için O’ndan başka bir ilâh yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın. Ben, sizi (helâl yoldan kazanmadığınız ve şükrünü eda edemediğiniz) büyük bir servet içinde görüyor ve azabıyla sizi çepeçevre kuşatacak bir günden korkuyorum.
85. “Ey halkım! Ölçüyü ve tartıyı büyük bir titizlik ve tam bir doğrulukla yerine getirin; kendilerine ait mallarda haklarını eksiltmek suretiyle insanlara zulmetmeyin ve bozguncular kesilerek memlekette karışıklık çıkarmayın.
86. “Eğer mü’min iseniz bilin ki, Allah’ın kâr ve kazanç olarak helâlinden size bıraktığı, hakkınızda çok daha hayırlıdır. Ben, (sizin iyiliğinizi düşünerek öğüt veriyorum,) yoksa başınızda bir koruyucu ve gözetleyici değilim.”
87. “Ey Şuayb!” dediler: “Kendilerine atalarımızın tapageldiği ilâhlarımızı bırakmamızı ve mallarımızda dilediğimiz gibi tasarrufta bulunmaktan vazgeçmemizi yoksa sana namazın mı emrediyor? Sen, aslında yumuşak ve akıllıuslu bir adamsın.”
88. Şuayb, “Ey halkım!” dedi: “Ya ben, Rabbimden gelen apaçık ve kesin bir delile dayanıyorsam ve O bana katından peygamberlik vermiş, (lütuf ve kerem hazinesinden) beni (maddeten ve mânen) güzel bir şekilde rızıklandırmışsa..? Sonra, ben sizden vazgeçmenizi istediğim şeylerin aksini yapmak, (üzerinizde baskı kurarak bu ülkede bozgunculuk çıkarmak) istemiyorum ki! Tek gayem, gücüm yettiğince ıslahta bulunmaktır. Bunda başarılı olup olmamam da tamamen Allah’ın elindedir. Ben, yalnızca O’na dayanıp güvendim ve bütün kalbimle yalnızca O’na yönelirim.