Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 221
107. Eğer Allah sana bir sıkıntı, bir zarar dokundurursa, onu yine Allah’tan başka giderecek yoktur; eğer sana bir hayır dilerse, bu takdirde O’nun lütf u keremini engelleyecek de yoktur. O, lütf u keremini kullarından dilediğine eriştirir. O, Ğafûr (kullarının hatalarını ve günahlarını çok bağışlayan)dır; Rahîm (bilhassa tevbe ile Kendisine yönelen kullarına karşı hususî rahmet ve merhameti pek bol olan)dır.”
108. (Ey Rasûlüm,) de ki: “Ey insanlar! İşte Rabbinizden size hak ve hakikat gelmiş bulunuyor. Artık kim hakka tâbi olur da doğru yolu tutarsa, hiç şüphesiz kendi lehine doğru yolu tutmuş olur; kim de sapar giderse, ancak kendi aleyhine olarak sapıp gitmiştir. Ben, sizin başınızda yaptıklarınızın sorumluluğunu üzerine almış bir yetkili değilim.”
109. Sen, sana ne vahyolunuyorsa ona uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hiç şüphesiz hükmü en güzel ve hüküm vermede en hayırlı olandır.”
1. ElifLâmRâ. Bu (Kur’ân) öyle bir kitaptır ki, her türlü şüpheden, değişmeden ve hükümleri ilga olunmaktan bütünüyle uzak bulunan âyetleri hikmetlerle donatılmış, sonra da bölüm bölüm art arda sıralanmış ve manâları açıklanmıştır. O, bütün hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunan (Hakîm) ve her şeyden hakkıyla haberdar olan (Habîr) katındandır,
2. Ki, Allah’tan başkasına ibadet etmeyesiniz: “–(Ey insanlar,) hiç şüphesiz ben sizin için Allah tarafından gönderilmiş, (her türlü dalâlet yollarına ve bu yolların sonuçlarına karşı) uyarıcı, (iman ve salih amel yolunun neticeleri hususunda ise) bir müjdeleyiciyim.–
3. “Ayrıca, tuttuğunuz yanlış yol ve işlediğiniz günahlar sebebiyle Allah’tan bağışlanma dileyip, sonra da O’na yönelesiniz ki, O sizi, sizin için takdir buyurulmuş olan kesin süre doluncaya kadar güzelce yaşatsın ve daha faziletli bir hayat sürenlere bol bol lütf u ihsanda bulunsun. Ama böyle yapmaz da davet edildiğiniz yoldan yüz çevirirseniz, bu durumda ben, başınızda patlayacak çok büyük bir günün azabından korkarım.
4. “Allah’adır dönüşünüz; O, her şeye hakkıyla güç yetirendir.”
5. Yaptıklarına bakın ki (o inkârcılar, Kur’ ân’ın okunuşunu ve tebliğini duymamak için) Rasûlüllah’tan gizlenmeye çalışmakta, yine bakın ki, aynı maksatla elbiselerini başlarına çekmektedirler. Ama Allah, (kapılarını ve pencerelerini sıkı sıkıya kapayıp, yataklarında örtülerine büründükleri zaman bile) onların içlerinde gizlediklerini de, böyle yapmayıp açığa vurdukları (bütün niyet, söz ve davranışları)nı da bilmektedir. Hiç şüphesiz O, sinelerin özünü, onlarda saklı tutulan bütün sırları hakkıyla bilendir.