Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 183
46. Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin ve aranızda çekişmeyin; yoksa korkuya kapılıp yılgınlık gösterirsiniz ve gücünüz, enerjiniz gider; ve tam manâsıyla sabredin. Hiç şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.
47. Harp için memleketlerinden çalım satarak, insanlara şov yaparak çıkan ve insanları Allah’ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır (ne yapıp ediyorlarsa hepsi Allah’ın bilgisi dahilinde ve bütünüyle kontrolü altındadır).
48. O zaman, şeytan onlara yaptıklarını süsleyip, “Bugün, insanlar arasında size galip gelebilecek hiçbir kuvvet yoktur; ben de yanınızdayım!” demişti. Ama ne zaman ki iki ordu savaş düzeninde karşı karşıya geldi, o zaman topukları üzerinde gerisin geriye dönüp kaçmaya durdu ve “Benim sizinle bir alâkam yoktur. Şurası bir gerçek ki ben, sizin görmediğinizi görüyorum; hem ben, Allah’tan korkarım da!” deyip sıvışıverdi. Allah, cezalandırması pek çetin olandır.
49. Münafıklar ve kalblerinin tam merkezinde (manevî hayatlarını yok eden) bir hastalık bulunanlar da mü’minler hakkında, “Kendilerini bir şey zanneden şu basit adamları dinleri aldattı! (Aksi halde, kendilerinden sayı ve malzeme bakımından çok güçlü olan Mekke ordusuyla savaşmaya kalkışabilirler mi?)” diyorlardı. Fakat şurası bir gerçek ki, kim Allah’a güvenip dayanırsa, hiç şüphesiz Allah izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galiptir, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.
50. Melekler, küfürde kök atmış olanların yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını alırken bir görsen: “Tadın bakalım şimdi cayır cayır yanmanın acısını!”
51. Düçar olduğunuz bu hâl, bizzat kendi ellerinizle Âhiret’e gönderdiğiniz günahlarınızın karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına karşı asla zulmedici değildir.
52. Tıpkı Firavun oligarşisiyle daha öncekilerin durumu gibi: Allah’ın âyetlerini bile bile inkâr ettiler; Allah da, günahları sebebiyle onları kıskıvrak yakalayıverdi. Allah, tam kuvvet sahibidir; cezalandırması çok çetin olandır. Şeytan’ın, “Benim sizinle bir alâkam yoktur... Hem, ben Allah’tan korkarım da!” sözleri, mü’minlerin melekler tarafından desteklendiğini anlaması üzerine kaçma adına uydurduğu bir mazeretten ibarettir.