Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 145
132. Herkes için yaptığı (iyi veya kötü) işler karşılığında farklı mertebeler vardır. Rabbin, onların yapmakta olduğu hiçbir şeyden habersiz ve yapılanlara karşı da kayıtsız değildir.
133. Rabbin, (kullarının Kendisine iman ve ibadet edip etmemeleri dahil) her şeyden, her ihtiyaçtan müstağnîdir, aynı zamanda sonsuz rahmet sahibidir. Nasıl sizi bir başka topluluğun soyundan getirip onların yerine ikame etmişse, aynı şekilde dilerse sizi de ortadan kaldırır ve peşinizden dilediği bir topluluğu yerinize yerleştirir.
134. Size (gelecek ve Âhiret adına) ne va’ dedilmişse, ne ile korkutulmuşsanız hepsi mutlaka yerine gelecektir; bunun önüne asla geçebilecek değilsiniz.
135. De ki: “Ey halkım, gücünüz neye yetiyorsa var gücünüzle yapmaktan geri kalmayın; ben de yapmam gerekeni yapıyorum. Şu dünya yurdu kime kalacak ve sonunda kim sevinip mutlu olacak elbette bileceksiniz. Gerçek şu ki, zalimler asla kurtulmaz ve muratlarına ermezler.”
136. Allah’ın yarattığı ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırıp kendi bâtıl iddialarınca “Bu Allah’a ait; şu da, (O’nun yanısıra ma’bud edindiğimiz) ilâhlarımızın!” diye bölüştürmede bulunurlar. Fakat (yine de işlerine geldiği gibi davranır ve) kendi ilâhlarına ayırdıklarını onlar için harcarken, Allah için ayırdıklarını ise Allah için sarfetmeyip, ilâhları uğruna kullanırlar. Ne kötü kanunlar koyup, kendi kanunlarını da ne kötü uyguluyorlar!
137. Allah’a ortak tanıdıkları o sözde ilâhlar(a bağlılıkları), gittikleri bu yolda müşriklerden pek çoğuna çocuklarını (anne karnında veya doğduktan sonra) öldürmeyi iyi bir iş göstermekte ve neticede bizzat kendilerini helâke sürüklediği gibi, dinlerini de karmakarışık hale getirmektedir. Allah başka türlü dilemiş, (insana irade vermeyip, onu dünya hayatında mecburi bir istikamete sevk etmiş) olsa idi, böyle yapmazlardı. Şu halde, (sen sana gerekli olanı yap ve) onları uydurdukları yalanlarla başbaşa bırak; (elbette neticeyi hep birlikte göreceksiniz!)