Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 595
1. And olsun, güneşe ve onun aydınlığına,
2. (Güneş batarken) ona tabi olduğu zaman aya,
3. Güneş gündüzü açıb aydınlattığı zaman gündüze,
4. Ziyasını örtüb bürüdüğü zaman geceye,
5. Göğe ve onu bina edene,
6. Arza ve onu döşeyene,
7. Nefse ve onu (insan biçiminde) düzenleyene;
8. Sonra da o nefse, isyanını ve itaatını öğretene ki,
9. Muhakak (Allah’ın küfür ve isyandan) temizlediği nefis kurtulmuştur.
10. Ve hüsrana uğramıştır, (Allah’ın) azdırdığı kimse...
11. Semûd kavmi, inkâr etti azgınlığından.
12. O vakit (Semûd kavminin) en azılısı, (bir mucize olarak kayadan çıkarılan Allah’ın devesini öldürmek için) fırlayınca;
13. Allah’ın peygamberi onlara şöyle demişti: “- Allah’ın devesini kendi haline bırakın, su içmesine engel olmayın.”
14. Fakat onlar (Salih peygamberin kendilerine söylediği bu sözü) tanımayıb inkâr ettiler de, onu öldürdüler. Bunun üzerine, günahları yüzünden Rableri onları kökünden kazıyıb helâk etti de (büyük küçük bırakmadı) hepsini düzleyiverdi.
15. Allah (yaptığı bu azabın) akıbetinden korkacak değildir, (hiç bir sorumluluğu yoktur).
1. And olsun, bürüdüğü zaman geceye,
2. Açılıb aydınlandığı zaman gündüze,
3. Erkeği ve dişiyi yaratana ki:
4. Muhakkak çalışmanız çeşit çeşittir.
5. Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah’dan korkarsa,
6. O en güzel kelimeyi, (Lâ ilahe İllAllah sözünü) tasdik ederse,
7. Biz, onu, (Allah’ın razı olacağı) en kolay yola hazırlarız.
8. Fakat kim cimrilik eder (dünya malına razı olur, Allah’ına) ihtiyaç göstermez,
9. Bir de en güzel kelimeyi (tevhidi) inkâr ederse;
10. Biz de onu, en şiddetli yola (ateşe) hazırlarız.
11. (Cehennem çukuruna) düştüğü zaman, onu malı kurtaramıyacak,
12. Muhakkak ki bize düşen, doğru yolu göstermektir.
13. Şübhe yok ki hem ahiret, hem dünya bizimdir.
14. İşte sizi, alevlendikçe alevlenen bir ateşle korkuttum.