Ahzâb Suresi 72. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Ahzâb Suresi 73 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 90. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 418 sayfa numarasında yer almaktadır.
اِنَّا عَرَضْنَا الْاَمَانَةَ عَلَى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَانُۜ اِنَّهُ كَانَ ظَلُوماً جَهُولاًۙ
Sureler
Mushaf
Sayfa 418
İlgili Sure
Ahzâb Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdullah Parlıyan Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
Adem Uğur Muhakkak ki biz o Emaneti (Esmâ şuuruyla yaşamayı), semâlara (benlik bilincine), arza (bedene) ve dağlara (organlara) önerdik de, onu yüklenmekten kaçındılar (Esmâ bileşimleri onu açığa çıkarmaya elvermedi); ve ondan korktular! Onu, İnsan (hilâfeti oluşturan Esmâ mânâlarını açığa çıkarma şuuru) yüklendi! Muhakkak ki o zâlim (hakikatini hakkıyla yaşamakta yetersiz) ve cahildir (sınırsız Esmâ'yı bilmede yetersizdir)!
Ahmed Hulusi Biz göklere, yere ve dağlara da emanetler, mükellefiyetler, sorumluluklar verdik. Onlar görevlerine, sorumluluklarına hıyanet ederek âsi olmaktan görevlerini aksatmaktan çekindiler. Korkarak görev ve sorumluluklarına itina gösterdiler. İnsansa, emanetlere, kamu görevlerine, hakka-hukuka, şer’î mükellefiyetlere ve sorumluluklarına hıyanete cüret ederek âsi oldu. Gerçekten o çok âsi, inkârcı, haksız, zâlim, bilgiden, muhakemeden uzak, menfaatlerinden habersiz, tutarsız, cahilce davranışlarda bulunmayı alışkanlık haline getiren birisidir.
Ahmet Tekin Doğrusu biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korktular. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalim çok bilgisizdir.
Ahmet Varol Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.
Ali Bulaç Biz, emaneti (Allah’a itaat ve ibadetleri), göklere, arza ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler; ondan korktular da onu insan yüklendi. İnsan (bu emanetin hakkını gözetmediğinden) cidden çok zalim, çok cahil bulunuyor. (Yani, bu emanetin şeref ve kıymeti, mes’uliyeti o kadar büyüktür ki, eğer o, şu büyük cisimlere ve yapısı sağlam varlıklara arz edilse ve onların da şuur ve idrakleri bulunsa muhakkak ki bu emaneti yüklenmekten sakınırlar ve ondan korkarlardı. Fakat insan çaresiz olarak bünyesinin zafiyeti ile o emaneti yüklenmiştir).
Bayraktar Bayraklı Dogrusu Biz, sorumlulugu goklere, yere, daglara sunmusuzdur da onlar bunu yuklenmekten cekinmisler ve ondan korkup titremislerdir. Pek zalim ve cok cahil olan insan ise onu yuklenmistir.
Bekir Sadak Şüphesiz ki biz emâneti göklere, yere ve dağlara sunduk, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korkup titrediler; insan onu yüklendi ; şüphesiz ki o, çok zâlim ve çok câhildir.
Cemal Külünkoğlu Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir.
Diyanet İşleri Doğrusu Biz, sorumluluğu (emaneti) göklere, yere, dağlara sunmuşuzdur da onlar bunu yüklenmekten çekinmişler ve ondan korkup titremişlerdir; onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim ve çok cahildir. (kabulüne rağmen emanete hıyanet etmektedir)
Diyanet İşleri ( Eski ) Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
Diyanet Vakfı Biz sorumluluğu (sınanmayı) göklere, yere, dağlara sunmuştuk da onlar onu yüklenmekten çekinmişler ve kabul etmemişlerdi. Ancak onu insan yüklendi; o zalim ve cahil olmuştu.
Edip Yüksel Biz o emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik, onlar, onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi. O gerçekten çok zalim ve çok cahildir.
Elmalılı ( Sade ) Evet Biz, o emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ve ondan korktular da insan yüklendi onu. O gerçekten çok zalim, çok cahil bulunuyor
Elmalılı ( Sade - 2 ) Evet, biz o emaneti göklere, yere ve dağlara arzettik, onlar onu yüklenmeğe yanaşmadılar, ondan korktular da onu insan yüklendi, o cidden çok zalim, çok câhil bulunuyor
Elmalılı Hamdi Yazır Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim çok cahildir.
Harun Yıldırım Biz emâneti göklere, yere ve dağlara arz (ve teklif) etdik de onlar bunu yüklenmekden çekindiler, bundan endişeye düşdüler. İnsan (a gelince: O, tutdu) bunu sırtına yükledi. Çünkü o, çok zulümkâr, çok câhildir.
Hasan Basri Çantay Muhakkak ki biz emâneti göklere, yere ve dağlara arz ettik de (onlar) onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zâlim, çok câhildir.
Hayrat Neşriyat Gerçekten Biz, emaneti; göklere, yeryüzüne ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten çekindiler. Ve korkup titrediler. Onu insan yüklendi. Doğrusu insan; pek zalim ve pek cahil oldu.
İnsan Dergisi Allah'ın bahşettiği ekonomik, sosyal, bireysel ve toplumsal imkân ve fırsatları, akıl, beden, duyu, irade, vicdan, muhakeme gibi üstün yetenekleri O'na kullukta kullanarak yeryüzünde O'nun adına, O'nun hükümlerini egemen kılma mücadelesi o kadar ağır, o kadar ciddi bir görevdir ki, Biz bu emaneti önce göklere, yere ve dağlara teklif ettik, fakat onlar bu büyük sorumluluğu göze alamayıp onu yüklenmekten çekindiler. Böylece bu yükümlülüğü, küçücük cüssesine rağmen, Allah'ın kendisine bahşettiği yetenekler sayesinde göklere, yere ve dağlara hükmetme gücüne sahip olan insanoğlu kabul etti. Düşünsenize; bunca nimetlerle donatıldığı hâlde, yüklendiği emanetin hakkını veremeyen insan ne kadar zalim, ne kadar cahildir!
Kadri Çelik Gerçek şu ki, Biz (akıl ve irade) emaneti(ni) göklere, yere ve dağlara sunmuştuk; ama (sorumluluğundan) korktukları için onu yüklenmeyi reddettiler. O (emanet)i insan üstlendi; zaten o, daima haksızlığa ve akılsızlığa son derece meyyal biridir.
Mahmut Kısa Şüphe yok ki biz arzettik emâneti göklere ve yeryüzüne ve dağlara, derken onlar, onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular ve onu yükledik insana; şüphe yok ki çok zâlim oldu, çok bilgisiz bir hâle geldi.
Mustafa İslamoğlu Biz emaneti göklere ve yere ve dağlara teklif ettik, onlar onu yüklenmeden hemen çekindiler ve ondan korkuya düştüler ve onu insan yüklendi. Şüphe yok ki o, çok zalim, çok bilgisiz oldu.
Ömer Nasuhi Bilmen Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, korkup endişeye düştüler. Onu insan yüklendi. Çünkü insan çok zâlim ve çok câhildir.
Ömer Öngüt Biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk, onu taşımaktan kaçındılar, ondan korktular. Onu insan yüklendi. O, zalim ve cahil oldu.
Sadık Türkmen Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, sorumluluğundan korktular. Pek zalim ve cahil olan insan onu yüklendi.
Seyyid Kutub Biz emaneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten kaçındılar. Zira sorumluluğundan korktular, ama onu insan yüklendi. İnsan (bu emanetin hakkını gözetmediğinden) cidden çok zalim, çok cahildir.
Suat Yıldırım Biz emâneti, göklere, yere ve dağlara sunduk; onu yüklenmekten kaçındılar, on(un sorumluluğun)dan korktular; onu insan yüklendi; (fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı) doğrusu o, çok zâlim, çok câhildir.
Süleyman Ateş Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.
Süleymaniye Vakfı Biz emaneti[1*]; göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkup titrediler. Onu insan yüklendi. O da çok zalimleşti[2*] ve kendine hakim olamadı[3*]. .
Tefhim-ul Kuran Biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk. Onlar korktular ve yüklenmekten kaçındılar; insan ise onu yükleniverdi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.
Ümit Şimşek Biz emâneti göklere, yere, dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmekten kaçındılar, ondan ürktüler. İnsan ise çok zalim ve çok cahil olduğu halde onu yüklendi.
Yaşar Nuri Öztürk Biz emaneti (imtihanı) göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan (imtihan sorumluluğundan) korkuya kapıldılar. Onu insan yüklendi. O çok zalim ve çok cahildir.

Sureler
Sayfa 418
Mushaf
Ahzâb Suresi
İlgili Sure
Ayetler