Ahzâb Suresi 36. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Ahzâb Suresi 73 ayettir. Nüzulü Medine'de olup 90. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 418 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ اِذَا قَضَى اللّٰهُ وَرَسُولُهُٓ اَمْراً اَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ اَمْرِهِمْۜ وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُب۪يناً
Sureler
Mushaf
Sayfa 418
İlgili Sure
Ahzâb Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Allah ve elçisi, bir konuda hüküm verdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, kendi işlerinde tercih hakları yoktur. Ama böyle bir hakkı kendilerinde görerek, Allah'a ve elçisine isyan eden kimse, apaçık bir sapıklıkla sapıtmış olur.
Abdullah Parlıyan Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Adem Uğur Allâh ve Rasûlü bir iş hakkında hükmettiklerinde, iman etmiş bir erkek ve iman etmiş bir kadının, o işlerinde, kendileri için tercih - seçim hakkı yoktur! Kim Allâh'a ve Rasûlüne isyan ederse (uygulamazsa), gerçekten apaçık yanlış olan bir inanca sapmıştır!
Ahmed Hulusi Allah ve Rasulü bir planı icraya karar verdiği zaman, Kur’ân ve sünnetteki emirler, hükümler söz konusu olunca, mü’min bir erkeğin ve mü’min bir kadının, şahsî düşünce ve kararlarına dayalı başka tercihlerini dikkate almaları mümkün değildir. Kim Allah’a ve Rasulüne bağlılığı ve saygıyı terkeder, emirlerine itaat etmez, savsaklar ve rızalarını gözetmez, Kur’ân’ı ve sünneti uygulamazsa, kesinkes başına buyruk hareket ederek açıkça hak yoldan uzaklaşmış, dalâleti, bozuk düzeni, helâki, ahmaklığı tercih etmiştir.
Ahmet Tekin Allah ve Peygamberi bir işe hükmettiğinde artık mü'min bir erkeğin ve mü'min bir kadının işlerinde kendi isteklerine göre bir seçim hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Peygamberine karşı gelirse şüphesiz o apaçık bir sapıklığın içine düşmüştür.
Ahmet Varol Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
Ali Bulaç Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, kendi işlerinden dolayı Allah’ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık etmiş olur. (Hz. Peygamber (s.a.v.) halası kızı Zeyneb’i azadlısı ve oğulluğu bulunan Zeyd ile nikâhlamak istemişti. Bunlardan her ikisi de muvafakat etmemişlerdi. Bunun üzerine, bu âyeti kerime nâzil oldu ve onlar da evlendiler).
Ali Fikri Yavuz Allah ve Rasûlü bir meselede hükmünü verdiği zaman mü’min bir erkek veya mü’ min bir kadının kendileriyle alâkalı o meselede başka bir tercihte bulunma hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlü’ne isyan ederse besbelli bir sapıklığa düşmüş demektir.
Ali Ünal Allah ve Peygamberi bir işi emrettiğinde, hiçbir inanmış erkek ve kadının o işte tercih hakkı yoktur. Kim, Allah'ın ve Peygamberinin emrine aykırı hareket ederse, kesinlikle apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Bayraktar Bayraklı Allah ve Peygamber'i bir seye hukmettigi zaman, inanan erkek ve kadina artik islerinde baska yolu secmek yarasmaz. Allah'a ve Peygamber'e bas kaldiran suphesiz apacik bir sekilde sapmis olur.
Bekir Sadak Allah ve Peygamberi bir iş, bir mesle hakkında hüküm verdiğinde, artık hiç bir mü'min erkeğe ve kadına kendi iş ve meselelerinde istediklerini seçmek uygun olmaz. Kim Allah ve Peygamberine karşı gelirse, gerçekten o, açık bir sapıklıkla sapıtmış olur.
Celal Yıldırım Allah ve Resulü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendiişleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Cemal Külünkoğlu Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.
Diyanet İşleri Allah ve Peygamber'i bir şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz. Allah'a ve Peygamber'e baş kaldıran şüphesiz apaçık bir şekilde sapmış olur.
Diyanet İşleri ( Eski ) Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Diyanet Vakfı ALLAH ve elçisi bir işte hüküm verdiği zaman, hiçbir inanan erkek ve kadın o işte seçim hakkına sahip değildir. Kim ALLAH'a ve elçisine isyan ederse açık bir biçimde sapmış olur.
Edip Yüksel Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âsi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
Elmalılı ( Sade ) Bununla beraber, Allah ve Rasulü bir işe karar verdiği zaman, gerek inanan bir erkeğin gerek inanan bir kadının kendilerine ait bir işte tercih hakları olamaz. Her kim Allah'a ve peygamberine asi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Bununla beraber gerek bir mü'min için ve gerek bir mü'mine, Allah ve Resulü bir işe huküm verdiği zaman o işlerinden ihtiyar kendilerinin olmak olamaz ve her kim Allah ve Resulüne âsıy olursa açık bir sapıklık etmiş olur
Elmalılı Hamdi Yazır Tanrı ve Resulü, bir buyruğa hükmettiği (kada) zaman, inançlı bir erkek ve inançlı bir kadın için o buyrukta kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Tanrı'ya ve Resulü'ne isyan ederse, artık gerçekten o apaçık bir sapıklıkla sapmıştır.
Gültekin Onan Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Harun Yıldırım Allah ve peygamberi bir işe hüküm etdiği zaman gerek mü'min olan bir erkek, gerek mü'min olan bir kadın için (ona aykırı olacak) işlerinde kendilerine muhayyerlik yokdur. Kim Allaha ve Resulüne isyan ederse muhakkak ki o, apaçık bir sapıklıkla yolunu sapıtmışdır.
Hasan Basri Çantay Hem Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, artık ne mü’min bir erkek, ne de mü’min bir kadın için (o hükme muhâlif) işlerinde kendilerine (başka bir yolu) seçme hakkı yoktur! Ve her kim Allah’a ve Resûlüne isyân ederse, artık muhakkak ki apaçık bir sapıklık ile dalâlete düşmüş olur.
Hayrat Neşriyat Allah ve Rasulü bir şeye hükmettiği zaman; ne mü'min erkekler için ne de mü'min kadınlar için artık işlerinde bir seçme hakkı olamaz. Kim de Allah'a ve Rasulüne isyan ederse; şüphesiz ki apaçık bir sapıklıkla sapmış olur.
İbni Kesir İnanan bir erkek ve inanan bir kadın için, Allah ve O nun Elçisi bir işte hüküm verdiğinde, artık onun için (o hükme teslim olmaktan başka) o işinde seçim hakkı yoktur. Kim Allah ve elçisine isyan ederse, açıkça sapıtmış olur.
İlyas Yorulmaz Allah ve resulü bir işe hükmettiği zaman, mümin olan bir erkek ve mümin olan bir kadın için o işte (kendi isteklerine göre) seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve resulüne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.
İnsan Dergisi Allah ve dolayısıyla, O'nun emirlerini sizlere ulaştıran Elçisi herhangi bir konuda kesin ve bağlayıcı bir hüküm vermişse, artık inanan bir erkek ve kadının, kendi görüşüne dayanarak aksi yönde bir tercihte bulunması kesinlikle söz konusu olamaz. Şunu iyi bilin ki, her kim kendisinde böyle bir hak görerek Allah'a ve Elçisine başkaldıracak olursa, muhakkak apaçık bir sapıklığa düşmüş demektir.

Hz. Muhammed (s) Peygamber olmadan yıllar önce eşi Hatice, kabile savaşlarında esir edilen çocuk yaşta bir köleyi ona hediye etmişti. Muhammed, Zeyd adındaki bu genç köleyi alır almaz özgürlüğüne kavuşturdu ve ona öz evladı gibi davrandı. Yıllar sonra Zeyd'in babası, kaçırılıp köle yapılan çocuğunun izini süre süre Mekke'ye kadar geldi ve ücretini ödemek şartıyla çocuğunu Muhammed'den istedi. O da kararı Zeyd'e bıraktı ve eğer babasıyla gitmek isterse, hiçbir ücret istemeden onu ailesine vereceğini söyledi. Fakat Zeyd, Muhammed'i babasına tercih ederek onun yanında kaldı. Muhammed (s) de onu evlat edinerek yanına aldı. Muhammed'e Peygamberlik verildiğinde, ona ilk inananlardan biri de Zeyd olmuştu. Müslümanlar Medine'ye hicret ettikten sonra Peygamber, halasının kızı Zeynep ile azatlı kölesi Zeyd'i evlendirmek istedi. Zeynep önce bunu kabul etmek istemediyse de, Peygamberi kıramayıp Zeyd ile evlendi. Fakat bu evlilik, eşler arasındaki uyumsuzluk sebebiyle sağlıklı yürüyemedi. Bu arada Allah, bu evliliğin sona ereceğini ve ardından, —evlatlığın boşadığı kadınla evliliği haram gören anlayışı yıkmak için— Peygamberin Zeynep ile evleneceğini ona vahiy yoluyla bildirmişti. Fakat bu emir Peygambere o kadar ağır gelmişti ki, eşini boşamak için kendisine danışmaya gelen evlatlığı Zeyd'e, her defasında bunu yapmamasını söyleyerek işi geciktirmeye çalışıyordu. Kâfirlerin bunu fırsat bilip İslâm aleyhinde propaganda yapacakları endişesi bir yana, Müslümanların bile bu evliliği yadırgayacağından korkuyordu. O günkü geleneklere göre, bir kişinin evlatlığı aynen öz evladı gibi kabul ediliyor, bu yüzden de evlatlığın boşadığı kadınla evlenmek çirkin bir davranış olarak görülüyordu. Oysa Allah, helâli haram kılan bu geleneği kökünden kaldırmak istiyordu. Bunun için Peygambere, evlatlığının boşadığı bu kadınla evlenmesini —Kur'an haricînde bir vahiy ile— emretti:
Kadri Çelik Allah ve Elçisi bir konuda hüküm verdikten sonra artık inanmış bir erkek ve kadının kendileriyle ilgili konularda tercih serbestisi yoktur; (bu, hakkı kendinde görerek) Allah'a ve Elçisi'ne isyan eden kimse, apaçık bir sapkınlığa düşmüş olur.
Mahmut Kısa Allah ve Resûlü, bir işe hükmetti mi erkek olsun, kadın olsun, hiçbir inananın, o işi istediği gibi yapmakta muhayyer olmasına imkân yoktur ve kim, Allah'a ve Peygamberine isyan ederse gerçekten de apaçık bir sapıklığa düşmüş, sapıtıp gitmiştir.
Muhammed Esed Allah ve Rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman, inanan bir erkek ve kadının kendi işlerinde kişisel tercihlerine göre hareket etmeleri düşünülemez: zira kim Allah ve Rasulü'ne isyan ederse, işte o apaçık bir sapıklığa gömülmüş olur.
Mustafa İslamoğlu Ve bir mü'min ve bir mü'mine için sahih değildir ki, Allah ve Resûlü bir işe hükmettiği vakit onlar için kendi işlerinden dolayı (o hükm-ü ilâhîye karşı) bir muhayyerlik olsun. Ve her kim Allah'a ve Peygamberine isyan ederse artık apaçık bir sapıklık ile sapıtmış olur.
Ömer Nasuhi Bilmen Allah ve Resul'ü bir işe hüküm verdiği zaman, mümin bir erkekle mümin bir kadın için, artık o işte kendi arzularına göre seçme hakkı yoktur. Allah'a ve Resul'üne başkaldırıp isyan eden kimse hiç süphesiz ki apaçık bir şekilde sapıklığa düşmüş olur.
Ömer Öngüt Allah ve elçisi bir konuda hüküm verdiği zaman mü’min erkek ve mü’min kadının, artık dilediği gibi davranma hakkı yoktur. Kim Allah’a ve elçisine karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Şaban Piriş Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdiği zaman, (herkesi ilgilendiren “savunma” gibi işlerde), hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için ayrı ayrı hareket etmeleri sözkonusu olamaz. Kim Allah’a ve Rasûlüne karşı gelirse; şüphesiz ki o, apaçık bir şekilde sapmıştır.
Sadık Türkmen Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Seyyid Kutub Allah ve Resulü herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın müminin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse besbelli bir sapıklığa düşmüş olur.
Suat Yıldırım Allâh ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Süleyman Ateş Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min olan bir erkek ve mü'min olan bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulü'ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapıtmıştır.
Süleymaniye Vakfı Allah, yani (O’nun sözlerini içeren) Kıtab’ı[1*] bir işi kesinleştirmişse inanıp güvenmiş bir erkeğin ve kadının, o konuda bir tercih hakkı kalmaz[2*]. Kim, Allah'a yani (O’nun sözlerini içeren) Kıtab’ına baş kaldırırsa açık bir şekilde sapmış olur.
Tefhim-ul Kuran Allah ve Resulü bir işte hüküm verdiği zaman, ne bir mü'min erkeğin, ne de bir mü'min kadının, o işte başka bir seçeneği olmaz. Allah'a ve Resulüne isyan eden ise apaçık bir sapıklığa düşmüştür.
Ümit Şimşek Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah'a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.
Yaşar Nuri Öztürk Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için kendi işlerinde (başka bir kararı) seçim hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resulü'ne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.

Sureler
Sayfa 418
Mushaf
Ahzâb Suresi
İlgili Sure
Ayetler