Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 98
122. İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennet konaklarına koyacağız. Orada ebedî yaşayacaklar. Bu, Allah’ın kesin gerçekleştireceği va’didir. Allah’tan daha doğru sözlü kim olabilir?
123. Ne sizin hayalleriniz, kuruntularınız, ne de ehl-i kitabın hayalleri, kuruntuları gerçekleşecektir. İnsanları Allah’ın azabından kurtaracak olan imanları, amel-i sâlihleridir. Kim bilinçli olarak bir kötülük yaparsa, dünyada da âhirette de onun cezasını görür. Kendisi için Allah’ın dışında kulu durumundakilerden veli, koruyucu ve yardım eden de bulamaz.
124. Erkek olsun, kadın olsun, kimler de mü’min olarak gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarından, İslâmî düzenden sorumlu olduğu kısmını hayata geçirirler, iş barışı içinde, bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak, nimetin-ürünün kendisini ilgilendiren alanda bollaşmasını sağlarlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olurlar, cârî-kalıcı hayırlardan-sâlih amellerden imkânları dahilindekileri işlerlerse, işte onlar cennete girerler. Hurma çekirdeğinin üzerindeki minnacık oyuğu dolduracak kadar bile haksızlığa uğratılmazlar.
125. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareci, askerî erkân ve bir müslüman olarak, varlığını benliğini Allah’a teslim ederek hükmüne razı olandan, hakka ve tevhide yönelik İbrâhim’in dinine, sünnetine, İslâm dinine, İslâm medeniyetine, şeriatına tâbi olandan kim daha güzel dindardır? Allah İbrâhim’i dost edinmiştir.
126. Göklerdeki varlıklar ve imkânlar, yerdeki varlıklar ve imkânlar Allah’ındır, Allah’ın tasarrufundadır. Allah herşeyi ilmiyle kudretiyle çepeçevre kuşatmıştır.
127. Senden, kadınların, kızların durumları, meseleleri ile ilgili açıklama yapmanı istiyorlar. Sen: 'Onlara ait hükmü size Allah açıklıyor. Kendilerine yazılı olarak tanınmış hakları vermeyip nikâhlamak istediğiniz yetim kızlar, hür dul kadınlar ve çaresiz zavallı çocuklar hakkında Kur’ân’da size okunan diğer ayetlerle birlikte şu açıklamayı da yapıyor: Yetimleri himayede, sosyal adâleti, sosyal güvenliklerini, refah paylarını artırarak teminde, yetim haklarına riayette ve yetim mallarını idarede adâletle muamele etmenizi emrediyor. Yerine getireceğiniz ilâhi emirlerin, onlara yapacağınız iyiliklerin, ihsanın, izzetin, ikramın hepsini Allah biliyor, mükâfatsız bırakmayacak.' de.