Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 75
187. Allahın, kutsal kitaplarındaki emir ve hükümleri uygulamakla sorumlu tutulanlardan kesin bir söz, bir taahhüt aldığını onlara hatırlat: Onu, Muhammed’in hak peygamber olduğu, Kur’ân’ın Muhammed’e indirileceği ile ilgili Tevrat ve İncil’deki hükümleri mutlaka insanların iyiliği, kurtuluşu için açıklayacaksınız, bu hususu gizlemeyeceksiniz, buyurmuştu. Onlar taahhütlerini bozarak, sorumluluklarını yerine getirmediler, kitaplarındaki bu hükümleri büsbütün kulak arkası ettiler. Bunları servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötüdür.
188. Muhammed’in hak peygamber olduğunu gizleyerek, yalanlayarak, nifaklarıyla sevinen, İbrâhim dinine mensup olduklarını söyleyerek, hayata geçirmedikleri İbrâhim’in sünnetiyle övülmek isteyenlerin azaptan kurtulacaklarını sanma, evet sanma. Onlar için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.
189. Göklerin ve yerin mülkü ve hâkimiyeti Allah’a aittir. Allah’ın her şeye gücü kudreti yeter.
190. Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelip gitmesinde, akıl ve vicdan sahipleri için Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren işaretler vardır.
191. Akıl ve vicdan sahipleri, kıyamda, namaz kılarken, yürürken, meclislerde otururken, yanları üzerinde yataklarında yatarken, Allah’ı zikredenler, ibadet edenler, Allah’ın, dinini, şeriatını anlatanlardır, göklerin ve yerin yaratılması konusunda düşünenler, inceleme yapanlardır. 'Ey Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ve tenzih ederiz. Bizi Cehennem azabından koru' diyenlerdir.
192. 'Ey Rabbimiz, sen kimi cehenneme koyarsan, onu rezil rüsvay etmişsindir, isyan ve inkârda ısrar eden zâlimlerin yardım edeni de bulunmaz' diyenlerdir.
193. 'Ey Rabbimiz, biz, Rabbinize iman edin diye, imana davet eden birini işittik. Hemen iman ettik. Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla. Kusurlarımızı ört, iyilerle, kâmil insanlar ve müslümanlarla birlikte ruhumuzu alarak ölümümüzü gerçekleştir' diyenlerdir.
194. 'Ey Rabbimiz, bize Rasullerinin ağzından va’dettiklerini de ver. Kıyamet günü bizi rezil rüsvay etme. Sen belirlenmiş hesap gününü gerçekleştirme sözünden dönmeyecek ve ertelemeyeceksin' diyenlerdir.