Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 62
92. Sevdiğiniz değerli şeylerden Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcamadıkça, gerçek iyiliğe, hakiki müslümanlığa, kâmil, yiğit insan olma (fütüvvet) derecesine eremezsiniz. Yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcadığınız her şeyi Allah bilir, karşılıksız bırakmaz.
93. Tevrat’ın Mûsâ’ya indirilmesinden önce, İsrâil’in (Yâkub’un) kendisine haram kıldığının dışında, İsrâiloğulları’na her türlü yiyecek helâl idi. Onlara: 'Deve eti ve deve sütünün şeriatınızda haram kılındığı konusundaki sözünüz doğru ise eğer, Tevrât’ı getirin, doğruluğunuzu tasdik eden hükümleri okuyun bakalım' de.
94. Kimler bundan sonra, Allah adına yalan uydurursa, onlar, işte onlar bâtıl delilleri ileri süren zâlimlerin ta kendileridir.
95. Sen onlara: 'Allah doğru söylemiştir. Hakka ve tevhide yönelik İbrahim’in dinine, sünnetine, İslâm dinine tâbi olun. O hiçbir zaman ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşan, gizli şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden olmadı' de.
96. İnsanların iyiliği, kurtuluşu için hayra vesile olan insanlara faydalı ilk kurulan, özgür kutsal mâbet; Allah tanımayan zalim diktatörlerin mühlet verilmeden boyunlarının koparılıp parçalandığı, sevgiye muhtaç kalabalık şehir Mekke’deki çok mübarek ve bütün âlemlere, insanlara hidayet kaynağı olan Beytullah’tır.
97. Orada apaçık, Allah’a saygıyı çağrıştıran deliller, nişâneler ve Makam-ı İbrahim vardır. Oraya giren emniyet ve huzur bulur. Yoluna gücü yeten herkesin hac ibadetini ifa etme, hayır ve bereket elde etme ümidiyle Beytullah’ı ziyareti Allah’ın insanlar, müslümanlar üzerindeki hakkıdır. Kim bu hakkı inkâr eder, tanımazsa Allah’ın azabından kurtulamaz. Bilmelidir ki, Allah insanlara, âlemlere muhtaç olmayacak kadar zengindir.
98. Sen onlara: 'Ey geçmiş kitapları sahiplenenler, Allah, alenî-gizli bütün yaptıklarınızı görüp dururken, niçin Allah’ın âyetlerini, kitaplarınızdaki Muhammed’in hak peygamber olduğunu gösteren bilgileri inkâr ediyorsunuz' de.
99. Sen onlara: 'Ey geçmiş kitapları sahiplenenler, Kur’ân’ı bildiğiniz ve doğruları gördüğünüz halde, niçin Allah’ın yolunda, İslâm’da tezat, tenâkuz, pürüz, yalan, sapma arayarak mü’minleri Allah yolundan çevirmeye, İslâmî hayatı yaşamaktan alıkoymaya, İslâmî faaliyetlere mani olmaya kalkışıyorsunuz? Allah işlediğiniz hileli amellerden, tuzaklardan habersiz değildir. Bunlara göre sizi cezalandıracaktır.' de.
100. Ey iman nimetine kavuşanlar, kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlardan bir zümrenin, göstermelik hoşgörü taleplerini, şeriatinize aykırı isteklerini kabul eder, onlara boyun eğerseniz, iman ettikten sonra sizi, yeniden küfür bataklığına sürüklerler.