Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 597
1. İncire ve zeytine, önceki peygamberlerin ve ümmetlerin yaşadığı incir ve zeytin diyarına andolsun!
2. Tûr-i Sînâ’ya andolsun!
3. Şu emin beldeye, Mekke’ye andolsun!
4. Biz insanı en güzel bir biçimde, en güzel duygularla, ilâhî ahlâk ile ahlâklanacak güzellikte, hayat şartlarına katlanabilecek, dünyadaki sorumluluğunu üstlenebilecek mükemmeliyette imkân ve kabiliyetlerle yarattık.
5. Dahası ona, en düşük ahlâkî seviyeye inebilecek, sorumsuzluğun dibine vurabilecek hayat şartlarına hiç katlanamayacak, ömrünün en verimsiz en fena çağını yaşayabilecek zaafları da verdik.
6. Ancak iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenler, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlar, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenler bu duruma düşmeyecektir. Onlar için en yüksek makamlar, bitmez tükenmez mükâfatlar vardır.
7. Artık bundan sonra, ey insan, seni, dini, şeriatı, ilâhi düzeni, herkesin amellerinin karşılığını alacağını yalanlamaya sevk edecek olan ne türlü bir sebep olabilir?
8. Allah, hâkimlerin, kanun-kural koyan hükümranların, kanunlarını, kurallarını icra edenlerin en büyüğü, en hayırlısı değil mi?
1. Her şeyi emsalsiz güzellikte yaratan Rabbinin, insan, toplum, tabiat ve yaratıcı ilişkilerine meşrûiyyet getiren, düzen içeren kitabını, Kur’ân’ı, Rabbbinin adı, izni ve yardımıyla oku, düşün, duyur!
2. O, insanı aşk ve sevgiden, bir ilişkiden, rahim duvarına yapışıp yerleşen döllenmiş hücrelerden yarattı.
3. Meşrûiyyet kitabını, düzen içeren Kur’ân’ı oku, düşün, duyur! Rabbin sonsuz kerem sahibidir, cömertliğine diyecek yoktur.
4. Kalem ile yazmayı ve bilgiyi öğretendir.
5. İnsana bilmediklerini öğretip belleterek hayata intibakını kolaylaştırandır.
6. Ne kadar pervâsız davranıyor! İnsan isyanda ve haksızlıkta çok ileri gidiyor!
7. Kendisinin güç, imkân ve kabiliyetlerle yeterli donanıma sahip olduğunu, vahyin, Kur’ân’ın rehberliğine ihtiyacı olmadığını ileri sürüyor!
8. Sen ey böyle düşünen insan! Kesinkes Rabbinin huzuruna götürülüp sorguya çekilecek ve hesap vereceksin.
9. Gördün mü, engelleyen azgını?
10. Dua ve niyazda bulunan, namaz kılan, bizi ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bize bağlanan, saygılı bir kulu engelliyor!
11. Ne dersin? O kul, hak yolda faaliyet gösteriyor, görevini yapıyorsa da mı engelleyecek?
12. Yahut Allah’a sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp azaptan korunmayı, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmayı, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde mü’min, müttaki olmayı emrediyor, takva esaslarını-Kur’ân esaslarını hayata geçirmeye dayalı bir düzen kuruyorsa da mı engelleyecek?
13. Ne dersin? Allah’ın kitabını, Kur’ân’ı yalanlar, imandan, İslâm’dan yüz çevirir, güç ve iktidarını kullanarak halkı istediği istikamette yönlendirirse, azabımızdan kurtulabilecek mi?
14. O, Allah’ın, yaptıklarını, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
15. Onun yanına koymayız. Engellemesinden vazgeçmezse, o küfrün, müşriklerin liderinin perçeminden yakalar cehenneme sürükleriz.
16. Bütün yalancı, günahkâr, âsi liderlerin, ileri gelenlerin hepsinin perçeminden yakalar cehenneme sürükleriz.
17. O vakit, o taraftarlarını, toplantılarına düzenli devam eden danışma meclisini yardıma çağırsın.
18. Biz de üzerlerine, aman dinlemeyen, gücüne karşı konulmayan, yakaladığının işini bitiren zebânileri sevkedeceğiz.
19. Hayır, hayır! Onun göstermelik hoşgörü taleplerini, senin şeriatine aykırı isteklerini kabul etme, onun düzenine uyma, ona boyun eğme! Bize secde ederek namaz kıl. Bize yaklaş!