Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 477
1. Hâ. Mîm.
2. Bu kitap, sınırsız rahmeti ve engin merhameti ile hayat veren, yaşatan, koruyan, rahmetine, merhametine, lütfuna, mükâfatlarına ve hayırlara mazhar eden, Rahmân ve Rahîm olan Allah tarafından bölüm bölüm indirilmiştir.
3. Bu, ilimde ilerlemeye devam eden bilgi toplumları için, bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan, âyetleri hayata geçirilsin diye ayrıntılı olarak açıklanmış bir kitaptır.
4. Allah’ın rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgisini müjdeleyici; sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı bir kitaptır. Fakat onların çoğu Kur’ân ile ilgilenmedi, Kur’ân’ın dinlenmesine, benimsenmesine, öğretilmesine, ilkelerinin yaşanmasına engel tedbirler aldılar. Onlar Kur’ân’a kulak vermiyorlar.
5. 'Kalplerimiz kılıf içinde, kaşarlaşmış. Bizi davet ettiğin şeylerle ilgisi yok. Kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin aranda bir perde var. Onun için, sen bilinçli olarak görevini yap, biz bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz.' dediler.
6. Sen de: 'Ben ancak, sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. O halde O’na giden doğru, muhkem, güvenli yolu takip edip itaatte daim olun. O’ndan koruma kalkanına alınma ve bağışlanma dileyin. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na ortak koşanların, gizli şirki yaşayanların, başka otoriteler de kabul edenlerin vay haline!' de.
7. Müşrikler vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı vermeyenlerdir. Onlar özellikle âhireti, ebedî yurdu inkâr edenlerdir.
8. İman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere bitmez tükenmez mükâfatlar vardır.
9. 'Siz, yeri iki günde, iki devirde yaratanı inkâr edip, bile bile Allah’a eşler, ortaklar mı koşuyorsunuz? O âlemlerin, bütün varlıkların Rabbidir.' de.
10. O, yeryüzünde, üstten ağır baskılı, oturaklı, derin temellere dayalı dağlar yerleştirdi. Yeryüzünü bereketli hale getirdi. Orada, isteyenler, rızık arayanlar için, rızıkları dört devirde, dört mevsim içinde, belli bir seviyede, dengeli, eşit bir şekilde takdir edip, planlayıp düzene koydu.
11. Sonra gaz halinde olan göğe yönelerek, çekimini tesis edip dengesini sağladı, hükümranlığını kurdu. Göğe ve yer küreye: 'İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin, kurduğum düzene dahil olun' buyurdu. Onlar: 'İsteyerek geldik' dediler.