Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 434
49. 'Gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur’ân, İslâm geldi. Artık bâtıl ne yeni bir şey ortaya çıkarabilir, ne de eski bir şeyi geri getirebilir.' de.
50. 'Eğer başıma buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşmış, dalâleti tercih etmişsem, günah işleyerek, helâkime, felâketime sebebiyet vermiş olurum. Eğer hak yolu tercih ediyor, İslâm’da sebat ediyorsam, bu da Rabbimin bana vahyettiği Kur’ân sayesindedir. O her şeyi işitir ve kuluna yakındır.' de.
51. Onları korkudan, telaşa, dehşete düştükleri zaman bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerde, dünyada yakalanarak cezalandırılacaklar.
52. İş işten geçtikten sonra: 'Ona iman ettik' demişlerdir. Uzak bir yerden, ulaşılması mümkün olmayan bir yerden imana el uzatmak, ona kavuşmak, onlar için ne mümkün!
53. Halbuki, daha önce, hakkı inkârda ısrar etmişlerdi. Uzak bir yerden gaybla, duyu ve bilgi alanı ötesiyle ilgili tahmin yürütüyorlar, mesnetsiz ileri-geri konuşuyorlardı.
54. Bundan önce, izlerinden giderek inkârda, isyanda, ilâhî kuralları tanımamada devamları oldukları; Allah’ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, ayrılıkçı, kapalı geçmiş toplumlara yapıldığı gibi, kendileriyle arzu ettikleri şey arasına set çekilmiş, ayrılık girmiştir... Hâlâ onlar, hak kitaba, Kuran’a karşı sû-i zanlarının-art niyetlerinin beslediği şüpheler içindedirler.
1. Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler olarak görevlendiren Allah’a hamdolsun. O, yaratılışta ve yarattıklarında sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun mükemmeliyeti gerçekleştirir. Allah’ın her şeye gücü kudreti yeter.
2. Allah’ın, insanların iyiliği, kurtuluşu için açmaya devam ettiği rahmet ve merhamet kapılarını, hayır, yağmur, rızık, vahiy, hidayet, dua, yardım, sağlık ve tevbe kapılarını kimse tutup, kapatamaz. Onun tutup engellediği rahmet ve merhamet kapılarını da, onun dışında, kimse açıp, rahmet ve merhamet yağdıramaz. Kudretli, hikmet sahibi ve hükümran olan O’dur.
3. Ey insanlar, üzerinizdeki Allah’ın nimetlerini, size tevdi ettiği ilâhi değerleri, şeriatı koruyun, kollayın, zâyi etmeyin, şükredin. Allah’tan başka size, gökten ve yerden rızık ve servet verecek bir yaratıcı mı var? Hak ilâh yalnızca O’dur. Nasıl oluyor da, Allah’ın birliğini kabul ettikten sonra küfre, inkâra döndürülüyorsunuz?