Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 336
31. Allah için, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde tasarruflarında O’na ortak koşmayan, Hakka ve tevhide yönelen kimseler olun. Allah’a ortak koşan kimse, gökten düşüp de kuşların didikleyerek kapıştığı veya rüzgârın uzak bir yere sürüklediği şeye benzer.
32. Koyduğumuz kurallar çok açık. Kimler Allah’ın emirlerine, yasaklarına saygı gösterirse, bu davranışlar, akılların, kalplerin takva esaslarını-Kur’ân esaslarını hayata geçirme anlayışıyla korunma, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranma, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma eseridir.
33. Sizin için onlarda, kurban ve hacla ilgili amellerde, belirlenmiş bir süreye kadar, bir takım faydalar vardır, bir de bu kurbanlar Beyt-i Atîk’a, ilk kurulan, dokunulmazlığı olan özgür mâbede, özgürlük yurduna, ziyaret edenleri günahlardan uzaklaştıran şerefli eve, Kâbe’ye götürülerek Harem-i Şerif’te kurban edilir.
34. Biz, kendilerine rızık olarak verdiğimiz dört ayaklı, kurban olabilecek hayvanları keserken Allah’ı zikrederek şükretsinler diye, her ümmet için kurban kesmeyi bir ibadet, bir kulluk görevi olarak belirledik. İlâhınız bir tek tanrıdır. O’na, sadece O’na teslim olarak hükmüne rıza gösterin, İslâm’ı yaşayan müslüman olun, samimi olarak ibadet edin. Samimi, itaatkâr ve saygılı mü’minlere, dünyada yardım, zafer ve devlet, âhirette cennet müjdesini ver.
35. Onlar, Allah zikredilirken, Allah’a ibadet edilirken, Allah’ın dini, şeriatı anlatılırken, lâyıkı veçhile ilgilenememe endişesiyle kalpleri ürperenlerdir. Başlarına gelen musibetlere, belâlara karşı sabrederek mücadeleye devam edenlerdir. Namazı âdâbına riayet ederek aksatmadan âşikâre kılanlardır. Kendilerine verdiğimiz rızık ve servetten karşılık gözetmeden gönüllü harcayanlardır.
36. Besili kurbanlık sığır ve develeri de, sizin faydalanmanız için, Allah’ın emirleriyle bağlantılı kurban ibadeti için belirlediği kurbanlık hayvanlar arasında saydık. Sizin için, onlarda hayır vardır. Ön ayaklarından biri bükülmüş vaziyette bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerine düşüp canları çıktığı zaman da, onların etinden yeyin. Kanaatkâr olup dilenmeyen ve istemek zorunda kalan fakirlere de verin. İşte böylece biz onları sizin faydalanmanız için emrimize boyun eğdirdik. Umulur ki şükrünüze vesile olur.
37. Asla kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmayacaktır. Fakat ona sadece takvâ esaslarını-Kur’ân esaslarını benimseyerek hayata geçirmeniz, şirkten, insan kurban etme, katil ve kan dökme gibi büyük günahlardan korunmanız, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranma, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma gayretiniz ulaşır. Onları, bu şekilde sizin faydalanmanız için emrine boyun eğdirdi ki, size Kur’ân’da ve Rasulünün sünnetinde öğrettiği şekilde, şer’î mükellefiyetleri yerine getirerek Allah’ı tekbir ile yüceltesiniz. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslümanlara, dünyada yardım, zafer ve devlet, âhirette cennet müjdesini ver.
38. Allah iman edenleri savunur, korur. Hainlerin, nankörlerin, azgın kâfirlerin hiçbirini sevmez.