Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 308
39. İnsanlar gaflet içinde yaşarlarken, ansızın ilâhî plan gerçekleşmeden, kıyamet kopmadan, herkesin, pişmanlıktan vah, eyvah diyeceği gün gelmeden önce, onlara sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyar, onlar gene de iman etmeyecekler.
40. Şüphesiz biz bütün yeryüzüne ve üzerindeki herkese vâris olacağız, baki olan biziz. Herkes bizim huzurumuza getirilerek hesap verecek.
41. İbrâhim ile ilgili kitapta, Kur’ân’da zikredilenleri insanlara anlat. O, özü, sözü doğru, doğruluk sembolü bir peygamberdi.
42. Hani babasına: 'Babacığım, niçin hiçbir şey duymayan, hiçbir şey görmeyen, sana gelen bir kötülüğü engelleyemeyen şeylere tapıyorsun?' dedi.
43. 'Babacığım, sana gelmeyen bilgiler, sana verilmeyen ilim bana vahyedildi. O halde bana tâbî ol da, seni doğru, dengeli bir yola, İslâmî hayat tarzına kavuşturayım.'
44. 'Babacığım, şeytana tapma, şeytan Rahmet sahibi, Rahman olan Allah’a âsi oldu.'
45. 'Babacığım, Rahman olan Allah’ın azâbının sana dokunmasından, senin, şeytanın, şeytan tıynetli ahlaksız azgınların velisi, yakın dostu, arkadaşı haline gelmenden korkuyorum.'
46. Babası: 'Ey İbrâhim, sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer onları kötülemekten vazgeçmezsen kesinlikle sana kötü söz söyler, seni taşlarım. Uzun bir müddet benden uzak dur.' dedi.
47. İbrâhim: 'Selâm sana, selâmette ol. Senin hidayete ermen ve affedilmen için Rabbimden bağışlanma, koruma kalkanına alınma dileyeceğim. O bana karşı çok lütufkârdır.' dedi.
48. 'Sizden de, Allah’ı bırakıp, kulları durumundaki taptığınız, yalvardığınız şeylerden de uzaklaşıyor ve Rabbime kulluk, ibadet ve dua ediyorum. Ümit edilir ki, Rabbime yaptığım dualarımda bedbaht olmam, dualarım kabul olur.'
49. İbrâhim, onlardan ve Allah’ın dışında, kulları durumundaki taptıkları şeylerden uzaklaşıp bir kenara çekildiğinde, biz ona İshak’ı ve Yâkub’u lütfettik. Her birini peygamber olarak görevlendirdik.
50. Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlara, sadakatle dinimizi tebliğ eden değerli halefler, dillerde güzel bir övgü, haklı ve büyük bir şöhret nasip ettik.
51. Mûsâ ile ilgili kitapta, Kur’ân’da zikredilenleri insanlara anlat: Gerçekten o ihlâs sahibi bir kuldu. Hem Rasul, hem de nebi idi.