Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 302
75. Hızır: 'Ben sana dememiş miydim? Sen benimle birlikte bulunmaya asla sabredemezsin.' dedi.
76. Mûsâ: 'Bundan sonra sana bir şey sorarsam, benimle arkadaşlığa son ver. Benden yana işitebileceğin kadar özür işittin.' dedi.
77. Yine birlikte yürüdüler. Nihayet bir belde halkının yanına varıp, onlardan yiyecek istediler.Belde halkı, onları misafir etmekten kaçındı. Orada yıkılmak üzere olan bir duvar gördüler. Hızır hemen o duvarı tamir etti. Mûsâ: 'Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları ve iradesinin tecellisi içinde isteseydin, elbette buna karşı bir ücret alırdın.' dedi.
78. Hızır: 'Bu, benimle senin aranda yolumuzun ayrılma sebebidir. Senin sabredemediğin şeylerin iç yüzünü sana haber vereceğim.' dedi.
79. 'Gemi, çevresi, çaresi olmayan bir kısım yoksul insanlarındı. Denizde taşımacılık yaparak, çalışarak nafakalarını kazanıyorlardı. O gemiyi, ayıplı, kusurlu hale getirmek istedim. Daha ilerde, her sağlam gemiye el koymayı alışkanlık haline getiren zâlim zorba bir kral vardı.' dedi.
80. 'Delikanlıya gelince, onun annesi ve babası mü’min kimselerdi. Delikanlının, annesini babasını, aşırı sevgileri sebebiyle kendisi gibi azgınlığa, eşkıyalığa, inkâra ve küfre sürüklemesinden korktuk.' dedi.
81. 'İstedik ki, Rableri, bunun yerine onlara, daha temiz daha merhametli birini versin.' dedi.
82. 'Duvar ise, şehirde, iki yetim erkek çocuğa aitti. O duvarın altında çocuklara ait hazine vardı. Babaları da dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi, mü’min, sâlih bir adamdı. Rabbin onların erginlik, yiğitlik çağlarına-onsekiz yaşlarına gelmesini, Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini kendilerinin çıkarmasını istedi. Bu icra planını da kendiliğimden uygulamadım. İşte, senin sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.' dedi.
83. Sana Zülkarneyn ile ilgili sualler soruyorlar. 'Size onunla ilgili, Kur’ân’da bazı bilgiler vereceğim.' de.