Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 293
105. Biz, Kur’ân’ı, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça bir düzen gerçekleştirecek bir kitap olarak indirdik. O, bütün hakikatleri içinde toplayarak bütün ihtiyaçları giderecek şekilde indi. Seni de, ancak rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici ve sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan bir uyarıcı olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik.
106. Sana bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, okunan bir kitap, Kur’ân verdik. Onu insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet, sûre sûre ayırdık. Biz onu bölüm bölüm indirdik.
107. 'Siz Kur’ân’a iman edin ki, size faydası dokunsun. İsterseniz etmeyin, o zaman zarar görürsünüz. Kur’ân’ın indirilişinden önce kendilerine ilim verilen, sorumluluk sahibi âlimlere, vahyin ne olduğunu bilenlere Kur’ân okunduğu zaman onlar, saygılarından, sübhânallahi ve bihamdihî diyerek yüzüstü secdeye kapanırlar.' de.
108. 'Rabbimizi tenzih ve tesbih ederiz. Rabbimizin va’di mutlaka yerine getirilir.' de.
109. Onlar Allah korkusundan ağlayarak, sübhânallahi ve bihamdihî diyerek yüzüstü yere, secdeye kapanırlar. Kur’ân’ı dinlemek, onların teslimiyetlerini, saygılarını, tam bir samimiyetle Allah’a kulluk ve itaat anlayışlarını artırır.
110. 'İster Allah diye ibadet ve dua edin. İster Rahman diye ibadet ve dua edin. Hangisiyle ibadet ve dua ederseniz edin, bütün güzel isimler, Esma-i Hüsna O’nundur.' diye ilan et. Namazını kılarken bağırarak okuma. Çok gizli de okuma. İkisinin arası bir yol seç.
111. 'Oğul edinmeyen, mülkte ve hükümranlıkta ortağı olmayan, kendisini acz ve zillete düşmekten koruyacak dosta, koruyucuya, yardımcıya, otoriteye ihtiyacı olmayan Allah’a hamdolsun.' de. Tekbir getirerek onun şanını yücelt.
1. Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan, saygılı kuluna, Muhammed’e, kitabı, Kur’ân’ı indiren, ona tezat, tenakuz, pürüz, yalan, bâtıl ve çapraşıklık karıştırmayan, onda haktan, doğrudan ayrılmayan Allah’a hamdolsun.
2. Kendi tarafından ağır bir cezaya maruz kalacakları konusunda insanları uyarmak, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen mü’minlere güzel mükâfatlar bulunduğunu müjdelemek için, Kur’ân’ı, hakkı bâtıldan ayıran, doğru ve sağlam bir dayanak kılan Allah’a hamdolsun.
3. Onlar cennet nimetleri içinde ebedî kalacaklar.
4. 'Allah oğul edindi.' diyenleri uyarmak için de, Kur’ân’ı doğru ve sağlam bir dayanak kılan Allah’a hamdolsun.