Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 174
179. Andolsun biz, hakkı ve hayrı anlamazlıktan gelen, akılları ve kalpleri; Allah’ın birliğinin, kudretinin, düzeninin delillerini görmezlikten gelen gözleri; Allah’ın kitabını, peygamberinin tebliğini, öğütlerini duymazlıktan gelen kulakları olan; özgürce seçme hakkına sahip cin ve insan neslinin hak dine itibar etmeyen çoğunu, sonuçta cehennemi boylayacaklarını bile bile yaratıp çoğalttık. İşte onlar hayvanlar gibidir, duyu organlarında insanlara mahsus mânâ ve anlayış bulunmaz. Belki hayvanlardan daha başıboş, daha şaşkın, daha başıbozuk, daha çok helâke maruzdurlar. Onlar, işte onlar tam manasıyla gaflet içindedirler.
180. Esmâü’l-hüsna, en güzel isimler Allah’ındır. O’na, o güzel isimlerle zikir ve dua edin, O’nun isimlerine, dil uzatan Allahsızları, mülhidleri terkedin. Onlar işlemekte oldukları amellerin cezasına çarptırılacaklar.
181. Yarattıklarımız içinden hak kitap Kur’ân ile toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmek için, hakkı, hayrı gözeterek doğru yolu gösteren, hakkı ayakta tutarak adâleti yerine getiren teşkilâtlı, tutkun, eğitimli, yetişmiş, uzman yönetici kadrolar, cemaatler, müesseseler (devlet) devamlı bulunmalıdır.
182. Âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı yalanlayanları, hesap edemiyecekleri yerlerden yavaş yavaş gerilemeye, helâke sürükleyeceğiz.
183. Onlara mühlet de vermiş olabilirim. Unutmayın ki, benim, sizin tahmin edemeyeceğiniz helâk etme planımdan kurtuluş yoktur.
184. Onlar, çocukluğundan beri tanıdıkları hemşehrileri, arkadaşları Muhammed’de bir delilik, cinlere mahkum olmuşluk belirtisi olmadığını hiç düşünemediler mi? O sadece sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayarak âşikâre uyarıcılık görevi yapan birisidir.
185. Göklerin yerin işleyiş disiplini ve aslî düzeni, Allah’ın yaratmış olduğu herhangi bir şey ve ecellerinin gerçekten yaklaşmış olabileceği konusunda hiç düşünerek tahliller yapmadılar mı, sonuçlar çıkarmadılar mı? Artık bu Kur’ân’dan sonra hangi söze inanacaklar?
186. Allah kimin hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, kimse onu doğru yola iletemez. Onları azgınlıkları içinde bocalar vaziyette bırakır.
187. Sana kıyametin kopacağı ânı soruyorlar: 'Kâinattaki hayatiyet ne zaman ebedî âlemin limanına demir atıp duracak?' diyorlar. 'Kıyametin kopacağı an ile ilgili bilgi Rabbimin katındadır. Kıyameti vaktinde gerçekleştirecek olan da yalnızca O’dur. Göklerde ve yerde onun ağırlığı dayanılacak gibi değildir. O size ansızın gelecektir.' de. Sanki sen onu çok iyi biliyormuşsun gibi, sana soruyorlar. 'Onunla ilgili bilgi Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilemeyecekler' de.