Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 161
82. Kavminin, her seferinde cevabı: 'Onları memleketinizden çıkarın. Belli ki, bunlar kendilerini ahlâka, kanuna, sağlığa aykırı çirkin fiillerden uzak tutarak temizliğe riayet eden insanlar' demelerinden ibaretti.
83. Onu, karısı hariç ailesini, iman edenleri kurtardık. Karısı geride kalanlardan, kâfirlerden oldu.
84. Üzerlerine yağmur gibi taş yağdırdık. İbret nazarıyla bir bak, incele, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların sonu nasıl oldu?
85. Medyen’e de kardeşleri Şuayb’i özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamber olarak gönderdik. Şuayb: 'Ey kavmim, Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Ondan başka ilâhınız yok. Rabbinizden size açık hak bir delil, kitap ve şeriat gelmiştir. Ölçeği tam doldurun, ölçmede, tartıda adâletten ayrılmayın. İnsanların mallarını eksik teslim etmeyin, değerini düşürmeyin, bedellerini eksik ödemeyin, mallarını kötülemeyin, haksız rekabet yapmayın, aldatarak, hile yaparak, fırsat kollayarak, gasp ederek insanların haklarını zayi etmeyin, zayiine sebep olmayın. Her şey düzene konduktan, ıslah edildikten sonra, din ve dünya işleri, sosyal ilişkiler düzeltildikten, geliştirildikten sonra, ülkede, yeryüzünde fesat çıkarmayın. Eğer mü’minseniz, böylesi sizin için daha hayırlıdır.' dedi.
86. 'İman edenleri tehdit etmek, Allah yolundan, İslâm’a girmekten alıkoymak, İslâm’ı yaşamaya ve İslâmî faaliyetlere engel tedbirler almak, Allah yolunda tezat, tenakuz, pürüz, yalan, sapma aramak için her yolun başında oturmayın. Düşünün ve hatırlamaya çalışın, hani bir vakitler çok azdınız. Allah sizi çoğalttı, sizi güçlü ve zengin hale getirdi. Müfsitlerin, bozguncuların sonunun nasıl olduğuna ibret nazarıyla bakın, inceleyin.'
87. 'Madem içinizde, özgürce tebliğ ile görevli olduğum dine iman edenlerin yanında, iman etmeyenler de var; Allah aranızda hükmünü verinceye, mü’minlere yardımını, kâfirlere tehdidini gerçekleştirinceye kadar sabrederek mücadeleye devam edin. O hüküm verenlerin, icraat yapanların en hayırlısıdır.'