Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 514
24. Sizi onlara muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde, onların ellerini sizden, sizin ellerinizi onlardan uzak tutan "HÛ"dur! Allâh yaptıklarınızı (yaratanı olarak) Basıyr'dir.
25. Onlar o kimselerdir ki; hakikat bilgisini inkâr ederler, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular, bekletilen hedy kurbanlarının yerlerine ulaşmasına mâni oldular. . . Şayet orada (onların arasında) kendilerini henüz bilmediğiniz için çiğneyip ezeceğiniz ve bu bilmeyerek yapılan iş yüzünden üzüleceğiniz iman eden erkekler ve iman eden kadınlar olmasaydı (Allâh savaşı önlemezdi). . . Dilediğini rahmetine sokmak içindi bu. . . Eğer birbirlerinden (iman edenlerle - kâfirler) ayrılmış olsalardı, onlardan inkâra sapanları elbette elim bir azap ile azaplandırırdık. (Sâlihlerin bulundukları yere gazabı ilâhî inmez. . . 8. Enfâl: 33 ve 29. Ankebût: 32)
26. O zaman hakikat bilgisini inkâr edenler, kalplerine hamiyeti (köylülük - cahillik gururu), cehalet tutuculuğunu (yeniye kapalılık) yerleştirmişlerdi. . . Allâh, Rasûlüne ve iman edenlere sekine inzâl etti ve onları kelime-i takva (lâ ilâhe illAllâh) anlayışında sâbitledi. . . Onlar bu sözü bizâtihi yaşayarak hak etmiş ve ehil kimselerdi. . . Allâh her şeyi Aliym'dir.
27. Andolsun ki Allâh, Rasûlüne rüyasını Hak olarak doğruladı. . . İnşâAllâh, (kiminiz) kafalarınızı tıraş etmiş ve (kiminiz saçlarınızı) kısaltmış olarak, güven içinde Mescid-i Haram'a kesinlikle gireceksiniz! (Allâh) bilmediğinizi bilerek size bundan önce feth-i kariyb (yakınlık {kurb} fethi) müyesser kıldı.
28. O, Rasûlünü, hakikatin dillenişi olarak (bil-HÜDA) ve Hak Din (Esmâ'nın açığa çıkışı sistemi ve düzeni olan Sünnetullâh realitesi anlayışı) ile irsâl etti ki, O'nu tüm din anlayışlarına üstün kılsın! (Varlıklarında) Şehiyd olarak Allâh yeter.