Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 489
52. Böylece sana hükmümüzden ruh (Esmâ mânâlarını şuurunda hissetmeyi) vahyettik. . . Sen, Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi nedir, iman neyedir bilmezdin! Ne var ki, biz Onu (ruhu), kendisiyle hakikate erdirdiğimiz nûr (ilim) olarak meydana getirdik, kullarımızdan dilediğimize! Muhakkak ki sen de kesinlikle hakikate (sırat-ı müstakime) yönlendirirsin!
53. (O) Allâh yoluna ki, semâlarda ve arzda ne varsa (hepsi) kendisi içindir! Dikkat edin, işler Allâh'a döner!
1. Ha, Miim.
2. O hakikati apaçık açıklayan BİLGİye yemin olsun. . .
3. Kesinlikle biz Onu Arapça bir Kur'ân olarak meydana getirdik, tâ ki (anlayıp) aklınızı kullanarak (değerlendiresiniz)!
4. Muhakkak ki O, katımızda, Ana BİLGİde (İlmullâh), Alîy'dir, Hakiym'dir.
5. Siz (hakikatinizdeki kuvveleri) israf eden bir topluluksunuz diye, sizi uyarmaktan vaz mı geçelim?
6. Öncekiler içinde de nice Nebiler irsâl ettik.
7. Onlara bir Nebi geldiğinde, mutlaka onun getirdikleriyle alay ederlerdi.
8. Bu yüzden onlardan daha güçlü olan niceleri helâk ettik. . . Öncekiler ibret dolu hikâyeleriyle mazi oldu!
9. Yemin olsun ki eğer onlara: "Semâları ve arzı kim yarattı?" diye sorsan, elbette: "Onları, Aziyz ve Aliym olan yarattı" diyecekler.
10. O ki, arzı (bedeni) sizin için (içinde gelişeceğiniz) beşik kıldı ve hakikate eresiniz diye onda sizin için (düşünce akımları - meşreblere göre) yollar oluşturdu.