Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 466
68. Sur'a üflenmiştir! Bu yüzden, Allâh'ın dilediği müstesna, semâlarda ve arzda kim varsa çarpılıp baygınlık geçirmektedir. . . Sonra ona ikinci (defa) nefholundu; işte onlar ayaklanmışlar bakıyorlar.
69. Arz, Rabbinin nuru ile parıldamış, Bilgi (hakikat) açığa çıkmış, Nebiler ve şüheda getirilmiş, onlar haksızlığa uğratılmaksızın aralarında Hak olarak hükmedilmiştir.
70. Her nefse yaptığının karşılığı tam verilir. . . O, onların yapıp işlediklerini (yaptıklarının yaratanı olarak) daha iyi bilir.
71. Hakikat bilgisini inkâr edenler de sınıflar hâlinde cehenneme sevkolunmuştur. . . Nihayet oraya geldiklerinde, onun kapıları açıldı ve onun bekçileri onlara: "Sizden, Rabbinizin işaretlerini size bildiren, bu sürece kavuşacağınız hakkında sizi uyaran Rasûller gelmedi mi?" dedi. . . Dediler ki: "Evet". . . Ne var ki, azap sözü, hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine gerçekleşmiştir. "
72. Denildi ki: "Girin cehennemin kapılarından, orada sonsuza dek kalacaksınız. . . Kibirli, benliklerinden vazgeçemeyenlerin kalacakları yer ne kötüdür!"
73. Rablerinden ittika edenler (bedenselliklerinden korunanlar) ise sınıflar hâlinde cennete sevkolunmuştur. . . Nihayet oraya geldiklerinde ve onun kapıları açıldığında, onun muhafızları hitap eder: "Selâmun aleyküm! Ne hoş olmuşsunuz. . . Sonsuza dek kalmak üzere girin!"
74. (Cennetlikler) dediler ki: "Hamd o Allâh'a ki, vaadini gerçekleştirdi ve bizi şu arza (ortama) vâris kıldı. . . Cennetten dilediğimiz makamda yaşıyoruz. . . (İmanın gereğini) uygulayanların karşılığı ne güzelmiş!"