Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 421
23. İman edenlerden öyle rical vardır ki, Allâh'a verdikleri sözde durdular. . . Onlardan kimi hayatını adamıştı, yerine getirdi (Allâh uğruna ölümü tattı); ve onlardan kimi de (yerine getirmeyi) beklemektedir. . . Onlarda değişme olmamıştır!
24. Böylece Allâh, sadıkları (doğrucuları - hakikati tasdik edenleri) sıdkların (saf samimi inanç) sonuçlarıyla cezalandıracak; münafıkları ise, dilerse azabı yaşatacak yahut onların tövbelerini gerçekleştirecek. . . Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
25. Allâh, hakikat bilgisini inkâr edenleri bir hayra nail olmaksızın kendi hışımları ile defetti! Allâh, savaşta iman edenlere yeterli geldi. . . Allâh Kaviyy'dir, Aziyz'dir.
26. Ehl-i kitaptan onlara arka çıkanları da kalelerinden indirdi ve onların kalplerine endişe düşürdü. . . Bir bölümünü öldürüyordunuz, bir bölümünü de esir ediyordunuz.
27. Onların arazilerine, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız bir bölgeye sizi mirasçı kıldı. . . Allâh her şeye Kaadir'dir.
28. Ey Nebi. . . Eşlerine de ki: "Eğer dünya hayatını ve onun zinetini diliyorsanız, gelin size boşanma bedeli vereyim ve sizi güzel bir şekilde serbest bırakayım. "
29. "Yok eğer Allâh'ı, Rasûlünü ve sonsuz gelecek yurdunu diliyorsanız, muhakkak ki Allâh sizden, muhsin kadınlar (görürcesine Allâh'a yönelmişler) için çok büyük bedel hazırlamıştır. "
30. Ey Nebi'nin Kadınları. . . Sizden kim apaçık bir terbiyesizlik - haddini aşan fiil yaparsa, onun için azap iki misli olur! Bu, Allâh üzerine pek kolaydır.