Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 411
1. Eliif, Lâââm, Miiim.
2. İşte bunlar Kitab-ı Hakiym'in (o hikmetli BİLGİ'nin) işaretleridir.
3. Görüyormuşçasına Allâh'a yönelenler (ihsan sahipleri) için hakikate erdirici ve rahmet olarak.
4. Onlar ki, salâtı ikame ederler ve zekâtı verirler; onlar sonsuz geleceklerine ikân sahipleridir.
5. İşte onlar Rablerinden gelen hakikat bilgisi üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
6. İnsanlardan kimi de vardır ki ilme dayanmayan bir şekilde, Allâh yolundan (insanları) saptırmak için işin laf yanını satın alır ve onu eğlence (keyif aracı) edinir. İşte bunlar için hor-hakir edici bir azap vardır.
7. Ona işaretlerimiz bildirildiğinde, sanki onları işitmemiş, sanki iki kulağında ağır işitme varmış gibi (duymazlıktan gelerek), benlikle yüz çevirir. . . Onu feci bir azapla müjdele!
8. İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onlara Naîm cennetleri (Esmâ kuvvelerinin Rahıymî özellikleriyle yaşam) vardır.
9. Orada sonsuza dek yaşarlar. . . Allâh'ın Hak vaadidir! "HÛ"; Aziyz'dir, Hakiym'dir.
10. Semâları, dayanağı olmaksızın (Bi-gayrı amed) yarattı (direkt olarak Esmâ mânâları olarak vardır - varlığın ilim - şuur boyutu); sizin (benlik bilincinizin oluşması ve) sarsılmamanız için arza (bedende) sâbit dağlar (organlar) ilka etti ve orada (bedende) her DABBEDEN (hayvani özellikler) oluşturdu. . . Semâdan (şuurdan) bir su (ilim - kendi hakikatini kavrama bilinci) inzâl ettik de onda tümüyle kerîm eşini (ölüm ötesi yaşam kişiliğini - ruhunu) oluşturduk.
11. İşte bu, Allâh'ın Yaratışıdır. . . Hadi, gösterin bana O'nun dûnundakilerin ne yarattığını? Hayır, zâlimler apaçık bir yanlış inanca sapma hâlindedirler.