Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 408
33. İnsanlara bir sıkıntı dokunduğunda, O'na yönelenlerden olarak Rablerine dua ederler. . . Sonra onlara kendinden bir rahmet tattırırsa, bir de bakarsın ki onlardan bir fırka Rablerine şirk koşuyorlar.
34. Kendilerine verdiklerimize nankörlükleri açığa çıksın diye. . . Hadi (geçici şeylerden) zevklenin bakalım; yakında bileceksiniz.
35. Yoksa onlara bir güçlü delil inzâl ettik de, şirk koşmalarının sebebi o mu?
36. İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla sevinirler. . . Kendi elleriyle yaptıkları sonucu olarak bir kötülük yaşarlarsa, hemen onlar ümitsizliğe düşerler!
37. Görmediler mi ki, Allâh, dilediğine yaşam gıdasını genişletir veya kısar. . . Muhakkak ki bunda, iman eden bir toplum için elbette işaretler vardır.
38. Yakınlarınıza hakkını verin; yoksullara ve yolcuya da. . . Bu, Vechullahı isteyenler için daha hayırlıdır! İşte onlar şartları zorlayarak kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
39. İnsanların, malları artsın amacıyla riba almak üzere verdiğiniz şey, Allâh indînde artmaz! Vechullahı isteyerek zekât (tezkiye, saflaştırma) olarak verdiğinize gelince; işte onlar kat kat arttıranların ta kendileridir!
40. Allâh ki, sizi yarattı, sonra yaşam gıdasıyla besledi; sonra sizi öldürür (ölümü tattırır), sonra da sizi (yeni bir yaşam boyutunda) diriltir! Sizin eş koştuklarınızdan, bunlardan birini yapan kimse var mı? Münezzeh'tir "HÛ" onların şirk koştuklarından; Âli'dir.
41. (Allâh'ın) onlara, insanların elleriyle yaptıklarının getirisinin bazısının (sonucunu) tattırması için karada ve denizde bozulma açığa çıktı! Belki geri dönerler.