Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 359
62. İman edenler ancak şu kimselerdir ki, Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a ve O'nun Rasûlüne iman ederler. . . O'nunla beraber bir iş üzere olduklarında, O'ndan izin istemedikçe çekip gitmezler. . . Muhakkak ki senden izin isteyenler var ya, işte onlar Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a ve O'nun Rasûlü'ne iman edenlerdir. . . Bazı işleri dolayısıyla senden izin istediklerinde, onlardan dilediğin kimseye izin ver ve onlar için Allâh'tan mağfiret dile. . . Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
63. Rasûlün davetini, aranızda, bazınızın bazınıza çağırması gibi kabul etmeyin. Allâh sizden, birbirinin arkasına gizlenip, gizlice sıvışarak gidenleri bilir. . . Artık O'nun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir belânın isâbet etmesinden yahut acı bir azabın isâbet etmesinden korksunlar!
64. Dikkat edin! Muhakkak ki semâlarda ve arzda ne var ise Allâh içindir (O'nun Esmâ'sının açığa çıkması içindir)! Sizin ne (hâl) üzere olduğunuzu gerçekten bilir. . . O'na rücu ettirilecekleri süreçte, onlara yaptıklarının ne olduğunu bildirecektir. . . Allâh her şeyi (şey'lerin Esmâ'sıyla hakikati olarak) Bilen'dir.
1. Ne yücedir ki, âlemlere (tüm insanlar) bir uyarıcı olarak, kuluna Furkan'ı (Hakikat ile aslı olmayanı ayırt edici) inzâl etti.
2. Ki, semâların ve arzın varlığı O'nun içindir! Çocuk edinme kavramından berîdir! Varlıkta ortağı yoktur O'nun! Her şeyi yaratmış, onu (yarattığını) takdiriyle oluşturmuştur!