Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 343
18. Semâdan belli bir ölçü ile su inzâl ettik de onu arzda durdurduk (arza - bedene onunla hayat verdik). . . Doğrusu onu gidermeye de elbette Kaadirleriz.
19. Onunla sizin için hurma ağaçlarından ve üzümlerden bahçeler (cennetler - şuur boyutunun yaşanası güzellikleri) inşa ettik. . . Onlarda sizin için birçok meyveler (marifetler, kemâlâtlar) vardır ve onlardan yiyorsunuz da.
20. Ve (yine o su ile) Tur-i Sîna'dan (Musa'ın Rabbiyle buluştuğu mahal) çıkan, yağ veren ve yiyenler için bir katık olan (zeytin) ağaç. (İncirin, teklikteki çokluk sembolüne karşı zeytin de direkt teklik sembolü olarak değerlendirilir, tasavvuf düşüncesinde. )
21. En'amda (kurban olabilecek çiftlik hayvanları; bedendeki o tür kuvveler) da sizin için elbette bir ibret vardır. . . Onların karınlarında olanlardan sizi besleriz. . . Onlarda sizin için pek çok menfaatlar vardır ve onlardan yersiniz de.
22. Onların (hayvanların) üzerinde ve gemilerin üzerinde yüklenilip taşınıyorsunuz.
23. Andolsun ki Nuh'u kavmine irsâl ettik de (o kavmine) dedi ki: "Ey kavmim! Allâh'a kulluk edin (bunu fark edin)! "HÛ"nun gayrı olarak bir tanrınız olamaz! Hâlâ ittika etmiyor musunuz = korkup korunmuyor musunuz?"
24. Onun (Nuh'un) kavminden, hakikat bilgisini inkâr eden geleneksel toplumun ileri gelenleri dedi ki: "Bu sizin gibi beşerden başka değil. . . Size üstünlük murat ediyor. . . Eğer Allâh dileseydi (bir beşer irsâl etmek yerine) elbette melekler inzâl ederdi. . . Biz ilk atalarımızdan böyle bilgi duymadık. "
25. "O kendisinde cinnet olan (cin etkisindeki) bir adam. . . Bir süre Onu gözetleyin bakalım. "
26. (Nuh) dedi ki: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşın yardım et bana. "
27. Bunun üzerine Ona (Nuh'a) vahyettik ki: "Gözlerimiz olarak (gözetimimiz anlamına gelse de burada mâiyet sırrına işaret vardır) ve vahyimizle gemiyi yap. . . İş başladığında (sular yükseldiğinde) ve fırın kaynadığı (buhar kazanı mı vardı acaba) vakit, her eşi olandan bir çift ve onlardan, aleyhine daha önce hüküm verilmiş olanlar hariç ehlini, gemiye al. Zâlimler hakkında benimle muhatap olma! Kesinlikle onlar boğulacaklardır. "