Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 278
94. Yeminlerinizi aranızda aldatma aracı olarak kullanmayın! (Aksi takdirde, İslâm'da) sağlamca yer almışken ayağınız kayar ve Allâh yolundan saptığınız için kötülüğü tadarsınız. . . Sizin için çok büyük azap oluşur.
95. Az bir pahaya Allâh ahdini satmayın. . . Eğer bilirseniz, Allâh indîndeki sizin için daha hayırlıdır.
96. Sizin indînizdeki tükenir. . . Allâh indîndeki ise bâkîdir. . . Sabredenlere gelince, elbette onların yaptıklarının sonucunu, yapmakta olduklarından daha güzeli ile karşılarız.
97. İster erkek ister kadın olsun, kim iman ederek imanın gereği fiiller ortaya koyarsa elbette biz ona temiz-pak bir hayat yaşatırız. . . Onlara elbette yaptıklarının daha güzeliyle karşılıklarını veririz.
98. Kur'ân okuyacağın zaman, (vehimle seni yanlış değerlendirmelere sokması muhtemel) şeytan-ı racîm'den (kendini beden kabullenmenin getirisi fikirlerden), Allâh'a sığın.
99. Gerçektir ki, onun (şeytanın) iman eden ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde bir sultası (gücü) yoktur!
100. Onun sultası, sadece, kendisini velî edinenler (ilham ettiği fikirlere uyanlar) ve Rablerine ortak koşanlaradır!
101. Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimizde, "Sen yalnızca bir iftiracısın!" dediler. Allâh neyi inzâl ettiğini daha iyi bilir! Bilakis, onların çoğunluğu bilmezler.
102. De ki: "O'nu, Ruh-ül Kuds (Cibrîl ismi verilmiş kuvve; El Esmâ'dan ilim kuvvesi), senin Rabbinden (hakikatini oluşturan Esmâ bileşiminden) Hak olarak indirmiştir. . . İman edenlere direnç vermek ve müslimler için de kılavuz ve müjde olarak. "