Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 146
138. (Örflerindeki şartlanma ve değer yargılarını, Allâh hükmü din kabul edenler) zanları üzere şöyle dediler: "Bu en'am (hayvanlar) ve hers (ekin) dokunulmazdır. . . Onları dilediğimizden başkası yiyemez. . . Bu hayvanların sırtları, haram kılınmıştır (binek yapılmaz)". . . O'na (Allâh'a) iftira ederek, (bir takım) hayvanları keserken üzerlerine Allâh İsmi'ni anmazlar! (Allâh) onlara, iftiralarının sonucunu yaşatacaktır!
139. Dediler ki: "Şu hayvanın karnındakiler yalnız erkeklerimize helaldir, kadınlarımıza haram kılınmıştır. . . Eğer doğan ölü doğarsa, onlar (erkek ve kadın) onda ortaktırlar". . . Bu iftiraları (ile Allâh) onları cezalandıracaktır. . . Muhakkak ki O, Hakiym'dir, Aliym'dir.
140. Cehaletten evlatlarını ahmakça öldürenler ve Allâh'ın kendilerine ihsan ettiği rızkı, Allâh üzerine iftira ederek haram yapanlar, gerçekten hüsrana uğramıştır. . . Gerçekten bunlar sapmışlardır ve hidâyetten mahrumdurlar.
141. Çardaklı ve çardaksız bahçeleri, hurmaları, yemişleri muhtelif ekinleri, zeytinleri ve narları, müteşabih ve gayrı müteşabih olarak inşa eden "HÛ"dur. . . O'nun ürünlerini meyve verdiğinde yeyin; hasadının gününde ise onun hakkını verin (zekât). . . İsraf etmeyin, çünkü O, israf edenleri sevmez.
142. Hayvanlardan yük taşıyanı da (yününden) döşek - sergi yapılanı da. . . (yaratan O'dur; öyle ise) Allâh'ın size verdiği rızıktan yeyin ve şeytanın fikirlerine uymayın. . . Kesinlikle o sizin apaçık düşmanınızdır.