Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 95
102. O halde sen, mü'minler arasında iken onlara namazda imamlık yapacaksan, yalnızca bir bölümünün silahlarını kuşanmış olarak, seninle namaza dursunlar ve silahlarını da yanlarına alsınlar, bunlar secdeye vardıklarında diğer kısım arkanızda beklesinler ve namazı kılmayan diğer gurup gelsin seninle birlikte namaz kılsınlar, tedbirli olsunlar, silahlarını yanlarından ayırmasınlar. Çünkü Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, sizin silahlarınızı ve teçhizatınızı unutup bırakmanızı isterler ki, ani bir baskınla üzerinize saldırabilsinler. Fakat yağmurdan dolayı sıkıntıya düşerseniz, yahut hasta iseniz, namaz kılarken silahlarınızı bırakmanızda bir mahzur yoktur, ama tehlikeye karşı daima hazırlıklı olun. Allah şüphesiz gerçekleri örtbas edenlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
103. Namazınızı bitirdiğinizde ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerine uzanarak Allah'ı anın, güvenliğinizi sağladığınızda namazlarınızı eksiltmeksizin tam kılın. Çünkü namaz belirli vakitlerde mü'minler üzerine farz kılınmıştır.
104. Düşman ordusunu takip etmekte, korkak davranmayın. Eğer sıkıntı çekerseniz bilin ki, onlar da sizin gibi sıkıntı çekiyorlar. Ama siz Allah'tan onların ümit etmediklerini alacağınızı ümit ediyorsunuz. Ve Allah herşeyi bilendir, herşeyi yerli yerince yapandır.
105. Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye bu kitabı gerçekleri içeren bir kitap olarak indirdik. Sakın hainlerin savunucusu olma.