Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 575
20. Ey peygamber! Rabbin senin ve beraberindekilerin, gecenin üçte ikisini yahut yarısını, yahut üçte birini namaz için uyanık geçirdiğini bilir. Gecenin ve gündüzün ölçüsünü koyan Allah, sizin bu vakitlerde kalkmaya güç yetiremiyeceğinizi biliyor ve size rahmetiyle yaklaşıp tevbenizi kabul ediyor. O halde kılacağınız namazda Kur'ân'dan kolayınıza geleni okuyun, kendinizi zorlamayın. Allah içinizden zaman zaman hastalar, Allah'ın lütfunu aramak için yola koyulanlar ve Allah yolunda savaşa çıkanlar olacağını bilir. İşte bu sebeblerden dolayı gece namaz kılmanın farz olma hükmü kaldırılmıştır. O halde gece namazından size kolay olacak kadarını kılın ve namazınızda da kolayınıza geleni okuyun. Diğer beş vakit namazlarınızda da devamlı ve dikkatli olun, farz olan zekatı verin ve Allah'a gönül hoşluğu ile farz olandan başka hayırlar ve infaklar da yapın. Çünkü hayır olarak ne hazırlarsanız onu Allah yanında daha kıymetli ve mükafatı daha büyük bulursunuz ve Allah'tan bağışlanmanızı dileyin. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.
1. Ey örtüsüne, dinlenmeye, yalnızlığa bürünmüş olan peygamber!
2. Kalk ve insanları uyar.
3. Rabbinin büyüklüğünü duyur, bildir. Çünkü büyüklük sadece O'na aittir.
4. Elbiseni, eteğini, bedenini, kişiliğini, kalbini her türlü kirden ve ahlaki noksanlıktan temiz tut.
5. Her türlü pislik ve kötülükten kaçın uzak dur.
6. İyilik yapmayı kendine kazanç aracı kılma veya yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma.
7. Rabbinin rızasını kazanmak için din adına yapılan her türlü işte Rabbine dayan ve sabret.
8. Ve insanları uyar ki, yeniden diriliş için sura üfürüldüğü zaman.
9. İşte o gün çok zorlu ve sıkıntılı bir gündür.
10. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere ise, hiç de kolay değildir.
11. Bana bırak tek başına yarattığım o kişiyle uğraşmayı.
12. Kendisine geniş imkanlar verdiğim,
13. her zaman yanında ve toplantılarda hazır bulunan oğullar verdiğim,
14. herşeyi kendisi için genişce yaydığım yani başkalarına verilenlerden çok daha fazla güç, yetenek, imkan verdiğim insanı.
15. Buna rağmen o hâlâ fazlalaştırmamı, daha fazla vermemi umuyor.
16. Hayır, asla ummasın. O ayetlerimize karşı adamakıllı inada girişti.
17. Böylece onu güç yetirilemeyen zor bir azaba mecbur edip yokuşa süreceğim.