Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 513
16. Savaşa katılmayıp, geride kalan bu bedevilere de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı, savaş yapmak üzere çağrılacaksınız. Onlarla savaşacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer çağrıya evet deyip, peygambere itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat ihsan edecektir. Ama şimdi olduğu gibi yine vazgeçer, yüz çevirirseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır.
17. Gözleri kör, topal ve hasta olanın Allah yolunda savaşa çıkmaktan uzak kalmalarında, bir sorumlulukları yoktur. Ama her kim, Allah ve elçisinin çağrısına uyarsa, Allah onu içinden ırmakların aktığı cennetlere sokacaktır. Kim de itaatten yüz çevirirse, acıklı bir azapla azaplandırılacaktır.
18. Ey Muhammed! O ağacın altında, sana bağlılıklarını bildiren mü'minlerden, Allah razı olmuştu. Çünkü onların kalplerinden geçeni biliyordu. Böylece Allah onlara, bir iç huzuru bağışladı ve yakında gerçekleşecek bir zaferin müjdesi ile onları ödüllendirdi
19. ve elde edecekleri bir çok ganimeti ile. Çünkü Allah gerçekten çok güçlüdür, O'nun gücüne hiçbir güç erişemez ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapandır O.
20. Ey mü'minler! Allah size ele geçireceğiniz birçok ganimetleri de vaat etmiştir. Bu Hayber ganimetini şimdilik size hemen verdi. İnsanların ellerini sizden çekti, yani size karşı onların dirençlerini kırdı ki, bu başarılar; inananlara, kendilerinin hak yolda olduklarına ve Allah'ın kendilerine yardım edeceğine, bir işaret ve alamet olsun ve Allah hepinizi dosdoğru yola iletsin.
21. Size başka ganimetler de verecektir ki, henüz onları elde etmediniz. Fakat Allah onları kuşatmıştır. İleride onları size verecektir. Çünkü Allah, dilediğini yapma gücüne sahiptir.
22. Kâfirler Hudeybiye'de sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı, sonra da Allah'ın azabına karşı, kendilerine ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
23. Allah'ın öteden beri süregelen kanunu ve yöntemi budur. Allah'ın kanun ve yönteminde hiçbir değişiklik bulamazsın.